TİP adayı Kul: İlk yasa teklifim kadın istihdamında kota uygulaması olacak

Özlem Kara/ Yeni İzmir- Türkiye 14 Mayıs Pazar günü tarihi bir seçime, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına nasıl gireceğimize karar veren bir seçime giriyoruz. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de 28. Dönem Milletvekili adaylarının yarışacağı seçime son 4 gün kaldı. Emek ve Özgürlük İttifakının içinde yer alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir 2 Bölge Milletvekili adayı Adalet Kul, 'Eğer bu seçim kaybedilirse, yarım diktatörlükten tam diktatörlüğe geçiş yapmış olacağız. Çünkü artık muhalefet bile olamayacak duruma gelebilir. Bu nedenle ya demokrasi diyeceğiz ya da diktatörlük. Bu iki tercih bile seçimlerin ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermekte' dedi.

'BİR EMEK MÜCADELESİ VERECEKSEM BUNUN İÇİN DOĞTU YERDEYİM'

1)Türkiye İşçi Partisi İzmir Milletvekili adayısınız, kendinizden biraz bahseder misin?

Petrokimya sektöründe otuz yıl çalışmış bir işçiyim. Örgütlü olduğum Petrol-iş sendikasında uzun yıllar temsilcilik ve yöneticilik yaptım. Tüm işçilik hayatım boyunca sendikada aktif bir işçi oldum.

2) Neden Türkiye İşçi Partisi'nden Milletvekili adayı oldunuz

İşçilik hayatım emekli olmakla sonlandı ama sınıf anlayışım, sınıftan yana tavrım ve mücadelem devam ediyor. Ben yıllarca sendikal mücadelede yer almış biri olarak, işçi sınıfı için mücadele edeceğim en doğru adresin TİP olduğunu biliyorum. TİP'in sadece bu gününü değil dününü de bilen okuyan, anlayan ve yolunu doğru bulan biriyim. Bir işçi sınıfı, emek mücadelesi vereceksem bunun için doğru yerde olduğumu biliyorum.

3) Seçime geri sayım başladı. Milletvekili adayı olarak yaptığınız saha çalışmalarından bahseder misiniz nasıl geri dönütler alıyorsunuz?

Seçim çalışmalarından bahsederken öncelikle örgütteki tüm arkadaşların özverili çalışmalarına değinmeliyim. Bir kuruş hazine yardımı almadan tüm seçim kampanyasını götürmeye çalışıyoruz. Partili tüm yoldaşlar, gençler, kadın arkadaşlar tüm olanakları ile sahadalar. Partinin gerçek emekçileri gece- gündüz gidilmedik ilçe, girilmedik sokak bırakmadan çalışıyor. Tüm ilçe örgütlerimiz bulundukları yerlerde olağanüstü gayretle çalışıyor. Vekil adaylarımız ve örgütümüz sesimizi duyurmak, partimizi anlatmak için tüm gücüyle çalışıyor. Tekrar belirtmek isterim ki vekil adayları olarak bizlere güç veren özverili ve yürekli örgütümüz asıl başarının sahibidir.

'SEÇİM KAYBEDİLİRSE, YARIM DİKTATÖRLÜKTEN TAM DİKTATÖRLÜĞE GEÇİŞ YAPMIŞ OLACAĞIZ'

4) Meclise girmeniz dahilinde vereceğesiniz ilk soru önergesi, anayasa değişikliği vs var mı? Varsa bunlar nelerdir?

Mecliste ilk yasa teklifimi kadın istihdamında kota uygulaması oluştururdu. Ayrıca sendikal örgütlenme önündeki zorlayıcı engellerin kaldırılması. Sendikalar yasasında ve iş yasasındaki işçi aleyhine olan maddelerin kaldırılmasını isterdim. Mesela; İş güvencesini 30 işçi ile sınırlayan madde, mesela sendikaların baraj sorunu, mesela memur ve işçi Sendikası ayrımı ve bunun gibi pek çok konular. Örneğin işe iade davalarında iade koşulunu işçiye bırakacak bir madde düzenlemesi.

5) İzmir'den oy beklentiniz nedir, TİP İzmir'den kaç vekille meclise girmeyi planlıyor?

İzmir'de partimize yönelik çok büyük bir ilgi var. Çok sevindirici bir durum. Hatta partili dahi olmadan TİP için çalışan dostlarımız var. İzmir'de alacağımız sonuç bu seçimin en çok konuşulan konusu olacak. Hedefimiz ebetteki adaylarımızın hepsinin çıkmasıdır. Ben tüm adaylarımızın gerçek halk vekili olacağından hiç şüphem yok. Bize karşı İzmir halkının gösterdiği sevgi eminim ki seçimden bizleri en iyi sonuçla çıkartacaktır.

6) Son olarak 14 Mayıs seçimleri sizin için neden önemli?

Bu seçim elbette çok önemli. Eğer bu seçim kaybedilirse, yarım diktatörlükten tam diktatörlüğe geçiş yapmış olacağız. Çünkü artık muhalefet bile olamayacak duruma gelebilir. Bu nedenle ya demokrasi diyeceğiz ya da diktatörlük. Bu iki tercih bile seçimlerin ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermekte. Özellikle de iktidarın ortakları Hüda- Par ve Yeniden Refah gibi gerici, karanlık odaklar kadınların var olma hakkını dahi elinden almak isteyecektir. Onların Türkiye'sinde kadının aşı gerçekten silinecek; okullardan, iş yerlerinden, sokaklardan, üniversitelerden. Yaşam hakkını savunmak zorunda kalan kadınlar, Artuk varlık yokluk mücadelesi verecek. Diğer önemli bir tehlike ise tarikat ve cemaatlere tüm eğitim sisteminin teslim edilmesi olacak. Ayrıca yaratılan ekonomik kriz, yine emekçinin, yoksulun üstünden giderilmeye çalışılacaktır. patronlara 'grevleri yasakladık' diye müjdeleyen RTE bu seçimi kazandığında yoksulun, işçinin sofradan ekmeğini de alacaktır. Seçimler muhakkak kazanılmalı; kadınlar, çocuklar işçiler, gençler, yoksullar, tutsaklar, dışlananlar için seçim muhakkak kazanılmalıdır. O yüzden 1 oy Kemal Kılıçdaroğlu'na bir oy TİP'e diyorum.