Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği 2’nci Yatırım Zirvesi’ni düzenlendi. Ortaklıklar, stratejik birleşme ve satın alma dünyasında güncel gelişmeler ve beklentiler, finansal yatırımcılar ve fonlar, kurumsal finansmana erişimde halka arz ve sermaye piyasası olanakları, gayrimenkul ve inşaat proje finansmanı konularının gündeme geldiği zirveye İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer, iş dünyasının temsilcileri katıldı.
‘TÜKETEREK BÜYÜMEK’
Yenikiraz.com internet sitesinden Semi Tektaş’ın haberine göre, jeopolitik, çevresel ve teknolojik dönüşümlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirten Zorlu, “Pandeminin etkileri devam ederken ortaya çıkan Rusya- Ukrayna savaşının dünya ekonomisini nasıl etkilediğini gördük. Piyasalardaki likidite bolluğunun yanı sıra artan enerji ve gıda fiyatlarıyla birlikte tüm dünyada enflasyonist bir dalga yaşandı. Türkiye’ye baktığımızda ise, oldukça zorlu bir dönemden geçtik. Yüksek enflasyonun yanı sıra yüksek enerji fiyatları, cari açık, yüksek döviz kuru ekonomimizi zorlamaya devam etti. Yaşadığımız büyük deprem felaketi neticesinde on binlerce vatandaşımızı kaybettik, ortaya çıkan maddi kayıplar ise ülke ekonomisini ciddi anlamda sarstı. Her şeye rağmen Türkiye ekonomisi büyümeye devam etti. Büyümemizde tüketim önemli bir rol oynuyor. Yatırımın büyümeye katkısının ise ne yazık ki düşük kaldığını görüyoruz. Yatırıma, üretime ve ihracata dayalı sürdürülebilir bir büyüme için, niceliksel yönden niteliksel yöne evrilmemiz gerekiyor. Rekabet gücümüzü artırmak ve dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmek için katma değeri yüksek üretime geçmemiz şart” diye konuştu.
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu
OVP BEKLENTİSİ
İş ve yatırım ortamının olmazsa olmazının finansman olduğunu söyleyen Sibel Zorlu, “Finansmana erişim, uzunca bir süredir iş dünyamızın en temel sorunu haline geldi. Ülkemizde yeniden Ortodoks ekonomi politikalarına dönülmesi, pozitif bir atmosfer yarattı. İki hafta önce açıklanan ve reel ekonomik durumu temel alarak daha gerçekçi hedefler ortaya koyan Orta Vadeli Program (OVP), iş dünyasının beklentisiydi. Ayrıca, seçimlerin ardından AB ile ilişkilerimizin tekrar canlanacağına dair verilen olumlu sinyaller, yatırım ortamının güçlenmesi bakımından ümit verdi. Bu olumlu havanın ekonomiye sağlayacağı katkıların siyasi saiklerle bozulmamasını diliyoruz. Aynı şekilde Dünya Bankası’nın, önümüzdeki 3 yıl içinde Türkiye’nin kamu ve özel sektörüne sağladığı finansmanı 2’ye katlayarak 35 milyar dolara çıkarmayı planlaması da bir başka olumlu sinyal” dedi.
Yorumlar kapalı.