Depremin mucizeleri

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kahramanmaş’ta yaşanan iki büyük deprem 10 ilde yıkıma yol açtı. Hepimiz ruhsal açıdan çok yıprandık, çok üzüldük. Ama içimizdeki umut hep var oldu. Her zaman inatla iyi haberleri bekledik. Facianın ilerleyen günlerinde ise kurtulanları gördükçe sevinçten gözlerimiz dolu, bazılarımız haykırarak ağladık. Bugün sizlere mucize haberlerden söz etmek istiyorum.

10 ilde arama kurtarma çalışmaları sürerken  Kahramanmaraş’ta 3 yaşındaki bir bebek ile Hatay’da 55 yaşındaki bir kadın enkazdan 159 saat sonra canlı olarak çıktı.

160’ıncı saate girerken ise 18 yaşındaki bir kişi de yaralı olarak kurtarıldı.

Hatay’da da 158. saatte 63 yaşındaki Hafza teyze sağ olarak kurtarıldı. Yine Hatay’da 22 yaşındaki engelli Hüseyin Seferoğlu 155. saatte enkazdan çıktı.

Maraş merkezli depremden 160 saat sonra, Hatay’ın Antakya ilçesinde bir kadın enkazdan sağ çıkarıldı.

Enkazdan çıkarılarak sedyeye alınan kadın, önce el salladı, daha sonra da kendisini kurtaranların elini tuttu.

159 saatte, 3 yaşındaki bir bebek enkazdan canlı olarak kurtarıldı.

Adıyaman’da 160. saatte 10 yaşındaki Aysima enkaz altından sağ çıkarıldı. İlk isteği kek ve çikolata olması da yüzleri gülümsetti.

Bizlerin içindeki umutlu bekleyiş hala sürüyor. Deprem mucizelerini paylaşırken, el ele gönül gönüle verip, yardım yapan tüm vatandaşlarımız duyarlılık örneğini gösterdi ve göstermeye devam ediyor.  Özellikle Haluk Levent’in kurucu başkanı olduğu Ahbap Derneği, depremin ilk gününden itibaren canla başla mücadele etti. Depremzedeler için toplanan bağışların 1 milyar lirayı geçtiğini ifade eden Haluk Levent, “Biz yeteri kadar yardım aldık, yardım etmek isteyenler AFAD’a yollasın” dedi.

Sevgili Haluk Levent’in sözlerini aynı şekilde sizlere aktarıyorum: “ Sadece Ahbap yok; burada birçok STK var, hatta Ahbap’tan daha çok çalışan STK var… Bir kere şunu söyleyeyim; bu konuda gerçekten hakkaniyetli davranmak lazım, çok güzel çalışmalar yapılıyor. Jandarmasından polisine, valiliğinden AFAD’a hepsiyle koordineli çalışıyoruz. Herkesin bir tek amacı var. Her şeyi eleştirebiliriz, ben de eleştiririm, herkes de her şeyi eleştirebilir; şu anda bizler buraya eleştirel gözle değil, burayı yapıcı kılacak, yaraları saracak noktalarla yapabiliyoruz. Geç kalınmış mıdır, kalınmıştır. Sıkıntılar yaşanmış mıdır, yaşanmıştır. Bu konu Ahbapların konusu değil. Bizi içine çekmek istedikleri duruma girmek istemiyoruz. Bu bir politik tartışma mıdır, tartışmadır, ama bizler burada yaraları sarmak için varız. Bizim gibi birçok STK var, çok da iyi çalışıyorlar, ama Ahbap’ın bir farkı var, onu söylemek zorundayım; geçen İzmir Depremi’nden sonra üç ay biz bölgede kaldık, herkes gitti. Ve bu konuda da İzmir Valiliği de buna şahittir. Şimdi ise yine biz deprem bölgelerinde kalacağız ve elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışacağız. Biz buradayız, biz valiliğimizle, AFAD’ımızla, polisimizle jandarmamızla ve diğer STK’larla buradayız. Biz fazla bağış toplama derdinde değiliz, çünkü bizim derdimiz yok.  Ahbap’ta para diye bir şey yok. Ben altı yılda 1,5 milyar dağıttım ama parayı görmedim. Bizim derneği büyütelim, kamu yararına yapalım; bir kere kamu yararını şirketler vergiden düşüyor ya, bu konuda eleştiri alabilirim, belki bir gaf da yapabilirim ama içimdekini söylemek istiyorum. Vergiden düşerek yapılacak yardımı ben istemiyorum. Ben gönlünden versin istiyorum, vergiden düşsün diye değil. O yüzden başvuruda bulunmadım, bulunmayı da düşünmüyoruz. Hatta biz yeteri kadar yardım aldık, kalan yardımı da, yardım yapmak isteyenler AFAD’a yollasın. Devletin kurumudur, birlikte çalışıyoruz.“

 

 

 

 

Depremin mucizeleri

Yorumlar kapalı.