Berivan KAYA/YENİ İZMİR-Türkiye 14 Mayıs gecesi sandık başına gitti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının yanı sıra milletvekili seçimleri de toplumda büyük bir infial yarattı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde engelli temsiliyetinin olmaması ise engelli yurttaşların tepkisine neden oldu.
10 MİLYON ENGELLİ GÖZ ARDI EDİLDİ
Engelli vatandaşların temsiliyeti konusunda değerlendirmelerde bulunan Engelli Hakları İnisiyatifi Sözcüsü Avukat Turhan İçli, “Engelliler Türkiye’de önemli bir nüfusu oluşturuyor. Bu da nereden bakarsanız bakın 10 milyon üzerinde bir insan topluluğu. Bu insanların köklü çözüm bekleyen sorunları var. Bu sorunların çözümü için bu insanların karar alma süreçlerine katılmaları ve oralarda temsil edilmesi gerekir. Bu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin de getirdiği bir yükümlülük. Devletlerin karar alma süreçlerinde engelli yurttaşların etkin bir şekilde katılımlarının sağlanmasını garanti etmesi gerekiyor. Türkiye maalesef bu nüfusu göz ardı ediyor. Engelliler, yüzyıllardan beri unutuluyor, göz ardı ediliyor, dışlanıyor. Burada da öyle bir mekanizma işliyor” diye konuştu.
‘ENGELLİ OLMASI YETERLİ DEĞİL’
Temsiliyet açısından engelin yeterli olmadığına dikkat çeken Turhan İçli, “Bir temsil kabiliyeti arıyoruz. Engelli hakları mücadelesi içerisinde bulunan, örgütlerde çalışıp bu mücadelenin tozunu yutmuş ve temsil hakkına sahip temsilcileri mecliste görmek istiyoruz. Engellilerin temsiliyeti için çıkardıkları bir iki isim oldu. Fakat onların da engellilikle ilişkisi olmuyor, kendini engelli toplumundan soyutlamış insanlar oluyor. Biz mücadele içerisinde olmayan isimlerin meclise girdikten sonra ‘engellileri temsil ediyor’ şeklinde yansıtılmasını kabul etmiyoruz. Bu yönde bir iki isim var ama engellilerin mecliste temsil edildiği kanısında değiliz. Özeleştiri yapmak gerekirse, engelli hakları mücadelesi veren örgütlerin de zaafı fazla. Bu örgütler bir baskı grubu oluşturmalı ve siyaset üzerinde kendilerini hissettirmeliler. Bugünkü tabloda gördüğüm kadarıyla bu örgütlerde doğru düzgün bir çaba yok. Siyaset kurumuna etki etmek için bir çalışma da yürütmediler. Çalışma olmayınca siyasi partiler de bu nüfusu ciddiye almıyorlar” ifadelerine yer verdi.
SİYASİ PARTİLERE ‘OY’ ÇAĞRISI
25-30 milyon oy potansiyelin olduğuna dikkat çeken İçli, “Siyasi partiler büyük bir yanılgı içerisinde. Siyaset için esas olan oy. 10 milyon engellinin 6-7 milyonu seçmen. Bu seçmenler birer aile bireyi. Aileleri de düşündüğümüz zaman 25-30 milyon insanı etkileyen bir durum. CHP bugün çıkıp ‘engellileri güçlü isimlerle temsil ettiriyoruz’ dese bu engelli kitlesinde büyük bir heyecan yaratır. CHP’ye yönelmek istemeyenler bile bu tavır karşısında tutum değiştirebilirler. Engelliler çok ezilmiş bir kitle. Adam yerine konulmadıkları duygusunu çok ağır yaşıyorlar. Bu tavır onların temsil edildiklerini ortaya koyacağı için o kitlede büyük heyecan yaratacaktır. Siyasi partiler oy almak istiyorlarsa bu kitleyi atlamamaları gerekir” diye konuştu.
SADECE YÜKSEL TAŞKIN’IN YOL HARİTASI
Öte yandan Engelli Hakları Derneği Başkanı Rıza Mutkilioğlu ise konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Siyasi partiler engellilerin siyasete girişiyle ilgili samimi davranmıyorlar. Türkiye’de 8.5 – 9 milyon engelli yaşıyor. Engelli vatandaşları aileleriyle birlikte değerlendirsek yaklaşık 25 milyonluk bir kitle oluyor. Bu 25 milyonun oyunu almak için siyasi partiler uğraşıyor. Siyasi temsiliyette bir problem var. Engelliler seçilemeyecek yerlere konuluyor. Böylece engelli haklarıyla ilgili ve seslerinin duyurulmasıyla ilgili problemler oluşuyor. Daha önce bir iki vekil oldu. Ancak bu arkadaşlar engelli hakları mücadelesi içerisinden gelmiyorlar. Sadece engelli oldukları için vekil gösterildi. Bu da sadece partilerin görüntü de böyle bir yola girdiklerini gösteriyor. Bu seçimde CHP’nin İzmir 1’nci Bölge’de aday olan ve seçilen Yüksel Taşkın’ın engellilere yönelik bir çalışması var, bu da partilerin yol haritasına girer “dedi.
