‘Epilepsi hastaları toplumsal baskıya uğruyor’

Epilepsi hastalarının baskıya uğrayan bir kesim olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli,"Yaşam kalitesini artıran, hastayı ve yakınlarını etkileyen epilepsi cerrahisinin bilinirliğin ve farkındalığının artması önemli" dedi.

'Epilepsi hastaları toplumsal baskıya uğruyor'
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Epilepsi hastalığı beynin anormal elektrikle deşarjların yayılmasına bağlı ortaya çıkan anormal davranışlar, duyumlarla seyreden kronik bir hastalık olduğunu belirten Memorial Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli, epilepsinin toplumda görülme sıklığı yaklaşık yüzde 1 olduğunu ve kadın ile erkekte eşit olarak görüldüğünü dile getirdi.  Gömceli, “Her zaman çocukların hastalığı, çocukluktan başlayan bir hastalık olarak bilinmekle beraber öyle bir hastalık değildir. Her yaşta olabilir, sebepleri değişiyor çünkü. İki önemli piki var, çocukluk döneminde daha çok görülme eğilimi var. Ama bir de ileri yaşlarda yani yaşlılık döneminde daha sık rastlanıyor ama her dönemde epilepsi nöbeti görülebiliyor” diye konuştu.

“ETİKETLENİYORLAR”

Toplumda sık görülmesine rağmen, herkesin çevresinde bir epilepsi hastasının olmadığını dile getiren Gömceli, “Ciddi toplumsal etiketlenme ve baskıya uğrayan bir hasta kesimidir. Hasta ve ailesi yanlış bilgilendirme nedeniyle, doğru sanılan yanlışlar nedeniyle hastalığını saklama eğiliminde oluyor. O nedenle bu konuda çok fazla toplumsal farkındalık çalışması yapıyoruz. Halkı ne kadar çok bilgilendirebilirsek bu konuda bilgi ne kadar artarsa, bu konudaki baskılar da azalır.nda yüz yıllar öncesinde epilepsi hastalığı öncelikle akıl hastalığı olarak tanımlanmış. O nedenle insanlar böylesi bir hastalığın etiketini almak istemiyor, üstlenmek istemiyor. Çünkü diğer insanlar bunun bir beyin hasarı olduğunu, zeka özrü ile sanki özdeşmiş gibi algılıyor toplum belki öyle bilgilendirmeler nedeniyle. Ya da bazı hasta insanlar bulaşıcı olduğunu düşünüyor, bazı insanlar hiç iyileşmeyeceğini düşünüyor. O nedenle ciddi bir baskı altında kalıyorlar” dedi.

CERRAHİ TEDAVİSİ

Epilepsinin tedavisinde epilepsi pilinin yanı sıra cerrahi yönteminin de uygulandığını dile getiren Gömceli, “Doğru uyarıcı tanı yapılır ve doğru ilaç seçilirse genelde hastaların yarısında yüzde 47 oranında ilk ilaçta nöbetler duruyor. Yüzde 20-25’lik kısımda değişen ikinci ilaçlar ya da farklı bir ilaç yaklaşımı uyguluyoruz. Ama yüzde 30’luk bir kesim var ki ilaçla tedavisi çok mümkün olmuyor. Bu hastaların nöbetleri, atakları devam ediyor, bu duruma da biz dirençli epilepsi diyoruz. Dirençli epilepsi için en efektif altın standart yaklaşımlarımızdan birisi epilepsi cerrahisidir. Sadece epilepsi nöbetleri için ameliyat olabilir” diye konuştu.

“HERKES EPİLEPSİ HASTASI OLABİLİR”

Epilepsi hastalarına karşı oluşan ön yargılardan bahseden Gömceli, “Bu hastaların toplumda, soyutlanması gerektiği, bu nöbetlerinin sürekli tekrarlayacağı, evlilik, iş yaşamları olamayacağı gibi ön yargılar var. Halbuki öyle değil. Beyni olan herkes epilepsi hastası adayıdır. Dirençli epilepsi olanlar dışında tüm hastalarımız normal yaşamını sürdürür. Dirençli olanlar dışında da yeni yaklaşımlarımız var. Epilepsi hastaları da gayet güzel meslek sahibi olur, evliliğini sürdürür, çocuğunu doğurur, hayattaki hiçbir şeye engel değil. Bu konudaki bilgilendirme ne kadar artarsa hastalarımızda aslında o kadar rahatlayacaktır. Onların hastalıkları ile ilgili saklama kaygıları azalacaktır diye düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.

Haber Bülteni 

‘Epilepsi hastaları toplumsal baskıya uğruyor’

Yorumlar kapalı.