Kemalpaşa Sanayici ve İş insanları Derneği (KESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Can Günel, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Toplantısı’nda yaptığı “Türk lirasına geçiş” çıkışına destek verdi. İki yıldır ekonomide palyatif çözümler değil, kalıcı ve rasyonel hamlelere işaret ettiklerini ifade eden KESİAD Başkanı Günel, “Ancak tıpkı Merkez Bankası’nda olduğu gibi başta yargı bağımsızlığını temel alan, kuvvetler ayrılığına işlevsellik kazandırılmış bir yapı yaratmamız gerekiyor” dedi.
Perşembe toplantısında konuşan KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Can Günel, Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın Türk Lirası’na geçiş noktasında yaptığı açıklamaları son derece değerli bulduklarını söyledi. Günel, “Seçimlerden sonra devam eden faiz politikasını biz 2 yıldır ısrarla vurguladık. Palyatif çözümlerin ekonomimize hiçbir faydası olmadı. Kalıcı ve yapısal çözümlere ihtiyacımız var” dedi.
“ACI REÇETENİN FARKINDAYIZ”
Ekonomide istikrar için iç ve dış dengeleri birlikte sağlamak, halkın refah seviyesini yükseltmek ve toplumun her kademesine yaymak gerektiğini ifade eden KESİAD Başkanı Günel, “Yüksek katma değerli üretimle yaratılan geliri adil paylaşmak, yoksulluğu ve açlığı ortadan kaldırmak öncelik kazanmalıdır. Ekonomideki sorunlar karşısında devletin öncülüğünde planlı karma ekonomi modelini esas almak gerekiyor” dedi. Merkez Bankası eliyle yürütülen doğru politikaların getireceği acı reçetesinin farkında olduklarını söyleyen Günel, doğru politikada ısrarın önemine vurgu yaptı.
EKONOMİYE DAİR YOL HARİTASI ÖNERİSİ
Bir dizi öneride bulunan KESİAD Başkanı Günel, “Sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma stratejisi ile istihdam, yatırım, verimlilik ve teknoloji eksenli bir dönüşümle Türkiye orta uzun vadede orta gelir tuzağından kurtularak, yüksek gelirli ülkeler arasında kalıcı bir konuma getirmek mümkün olabilir” dedi.
KESİAD Başkanı Günel, ekonomik yol haritasıyla ilgili önerilerini ise şöyle sıraladı:
“Üretimde verimliliği artırmaya yönelik politikalar yoluyla toplam faktör verimliliğin büyümeye katkısı artırılmalı, yurt içi katma değer ve rekabet artışına dayalı üretken yapılar, ihracata dayalı bir büyüme yapısı desteklenmelidir. Bu sayede büyümenin sürdürülebilirliği sağlanabilirve potansiyel büyüme hızı yukarı çekilebilirken, üretim yapısı ithalata bağımlı olmaktan kurtarılabilir, ekonomi sürdürülebilir bir dış denge yapısına kavuşabilir. Kamu tarafından, ithal girdi ile rekabet edebilecek düzeyde yerli girdi üretimi teşvik edilmelidir. Firmaların finansmana erişimi artırılmalıdır.
KOBİ’lerin desteklenmesine tedarik zincirin yarattığı değer zincirlerine odaklanmalı, destek sağlanacak KOBİ’lerin büyüme dinamiği güçlendirilmeli. Kamu-üniversite-sanayi ve sivil toplum iş birliğine önem verilmelidir. Yenilikçi ürünler ve stratejik sektörlerin desteklenmesi noktasında kamu alımları etkili biçimde kullanılmalıdır. Enflasyonla sağlıklı bir mücadelede birinci ön koşul, para politikasında kararlı bir duruş sergileyen, kredibilitesi yüksek bir Merkez Bankası, kurumsal çerçevesi iyi çizilmiş gerçekçi bir enflasyon hedefinin belirlenmesidir.”
“YARGI BAĞIMSIZLIĞI”
Ekonominin düzlüğe çıkmasının ön koşullarından belki de en önemlisinin yozlaşmanın önüne geçmek ve yolsuzlukla mücadele olduğunu belirten Günel, “Yargının bağımsızlığının, altını çizerek söylüyorum, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının teminat altına alınması, kuvvetler ayrılığına işlevsellik kazandırılması yaşamsal önemdedir” diye konuştu.
Haber Bülteni
Yorumlar kapalı.