Projemizin düsturu, Yunus Emre’nin ‘Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü..’ sözüdür. Dünya sadece biz
insanlara ait değil. Onu diğer canlılar, özellikle de hayvanlar ile paylaşıyoruz. Asırlardır bir
aradayaşıyoruz.Hayvan dostlarımız kendilerini ifade edemiyorlar. Dolayısıyla bizler insan olmamızdan ötürü
sahip olduğumuz yüce değerlerle onların ihtiyaçlarının tercümanı olmalıyız.Okulumuzda doğup büyüyen üç
kedimiz; Simba, Benekli ve Panda. Üçü kardeşler. Hatta dört kardeşlermiş ancak birini küçükken kaybetmişiz.
Bir de Mızmız var. Mızmız okulumuz çalışanlarınca yavru ve hasta halde okulun içinde bulunmuş. Tedavileri
yaptırılmış. Sevgiyle sarılıp sarmalanmış. Okulumuzun son üyesi Dobi. Bu yıl okulumuza sığındı. Çok soğuk ve
yağmurlu bir günde tasmalı olarak bulundu okulun içinde. Onun da tedavisi yaptırıldı. Şimdilerde ise kocaman
bir genç oldu. Beşinin de kişilikleri farklı farklı. Simba, tam bir beyefendi ve çok da sevecen. Benekli oldukça
mesafeli. Panda atletik bir avcı. Özgürlüğüne o kadar düşkün ki sanırım artık bizi terk etti. Mızmız ise adın da
anlaşıldığı üzere çok konuşkan ve şikayetçi. Dobi tam bir oyuncu. Onların bugünlere kadar olan hikayeleri
böyle. Şimdi ise gönüllü öğrencilerimizle yaşamlarına güzellikler katmaya devam etmek istiyoruz. Uygun
zamanlarda kedilerimizin bakımlarını üstlenmek için can atıyorlar. Okulun bahçesinde onlar için kendi
emekleriyle yaşam alanları inşa etmek istiyorlar. QR kodlu tasmaları kimlikleri olacak…ve daha nicesi…
Öğretmenlik mesleğinin en kıymetli yanı: ‘ Heyecanla, merakla, saf sevgiyle parıldayan ışıl ışıl gözler…’
Öğrencilerimiz de bu sayede empati duygularını geliştirecek, sorumluluk bilinçlerini arttıracaklar.
Öğrencilerimizin okulumuza aidiyet hisleri kuvvetlenecek. Böylece onları çevrelerine karşı daha duyarlı bireyler
olmaları yönünde desteklemiş olacağız. Çünkü onlar ‘GELECEK’.
SAMİME EKTİR
Yorumlar kapalı.