Kılıç: Buca İzmir'in en yaşanabilir bölgesi olacak
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Buca Bağ Evi'nde basınla bir araya gelerek 4 yıllık görev süresini...
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Buca Bağ Evi’nde basınla bir araya gelerek 4 yıllık görev süresini değerlendirdi. Cezaevinden kalan alanın yeşil olması için çok ciddi maliyet yaratacağını söyleyen Başkan Kılıç, “Yeni bir plan yapmak lazım. Yeşil alan olduğu için bedelsiz ver gibi bir durum olmuyor. Hazırda bir plan olduğu için olmuyor” dedi
‘Yarının Buca’sı’ başlığı adı altında sunum yapan Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Buca’ya yapılan alt yapı yatırımlarının yanı sıra dezavantajlı guruplara yönelik yapılan sosyal projelere değindi. Başkan Kılıç, asıl önemli olan konunun Buca’nın planlanması olduğunu söyledi. Kılıç, şunları kaydetti: “Ova Mahallesi, Ufuk Mahallesi, Çaldıran Mahallesi, Seyhan Mahallesi planlarını yaptık. Yani Buca’nın yaklaşık 1665 hektarını, 3’te 2’sine yakınını yeniden planladık. Planların hayata geçmesiyle şu anki Ova Mahallesini tanıyamayacak duruma geleceksiniz. Bu bölgeler İzmir’in en yaşanabilir bölgeleri haline gelecek. Yaşanabilir Buca hayali için en önemli kriter imar planlarıdır. Depreme dayanıklı konutları yerinde dönüştürüp yerinde yapmakla yeni yaşanabilir bir kent ortaya çıkaramazsınız. O yüzden biz bu ihtiyacı gördük. Bu plan hem kenti kurtaracak hem de bence bütün İzmir’e örnek olacak bir plan.”
“YENİ BİR REZERV ALAN”
Cezaevi arazisi hakkında konuşan Başkan Kılıç, cezaevinin bulunduğu alanın 2003 yılından kesinleşmiş imar planı olduğunu ifade etti. Kılıç, “Şimdi arkadaşlar cezaevinin bulunduğu alan kadastral bir parsel değil. Buranın maliki olan iller bankasında. Bana gelip imar durumu ver dediğinde buranın hali hazırda bir imar planı var. Şu an ki imar planına göre 2003 yılının 6’ncı veya 7’nci aynında onaylanmış kesinleşmiş bir imar planı var. Bu imar planında ne var: tam cezaevinin göbeğinde 25 bin metrekarelik alanda 1.50 emsalle taralı ticaret merkezi görülüyor. Böyle bir kesinleşmiş planı var buranın. Ve Danıştay kurulduğu yıllardan itibaren kamu yararı gözetildiği için sosyal demokrat devletçilik anlayışından kaynaklı Danıştay’ın kararı 50’li yıllardan bugüne kadar hiç değişmedi. Bireysel mülkiyetle kamu mülkiyeti arasında ayrım yapmaz. Burada bir plan var. Burada şu anda kamuya bir artı değer çıkartılmış. Şimdi bu artı değerde ben burayı istediğim gibi yapamam. O nedenle buradaki sorunun diplomasiyle çözülmesi gerekiyor. Yeni bir rezerv alan yaratıp. Bu rezerv alan içinde hali hazırda maliki kimse bu mülkiyete başka yerde rezerv alan oluşturup burayı kente yeşil alan olarak kazandırmaya uğraşıyoruz. O yüzden burada yeni bir değer ortaya çıkarmak gerekiyor. Orası bir yeşil alan olduğunda çok ciddi bir maliyet ortaya çıkar. Onun için böyle bir şey olmaması için yeni bir plan yapmak lazım. Yeşil alan olduğu için bedelsiz ver gibi bir durum olmuyor. Hazırda bir plan olduğu için olmuyor. İktidar değişse de adalette değişmeyen kurallar vardır. Ama adalette kurallar değişmez” ifadelerini kullandı.
BATUHAN VURUŞKANLAR