Mutluluğun Ressamı: Abidin Dino

Ressam, yazar, karikatürist, film yönetmeni, editör, oyun yazarı, seramikçi, sanat tarihçisi olan Abidin Dino çağdaş Türk resminin öncülerinden biridir. T

Mutluluğun Ressamı: Abidin Dino
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yeni İzmir Gazetesi’nden Eylül Sansür’ün haberine göre, ressam, yazar, karikatürist, film yönetmeni, editör, oyun yazarı, seramikçi, sanat tarihçisi olan Abidin Dino çağdaş Türk resminin öncülerinden biridir.

Tam adı Celal Abidin Dino olan sanatçı İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Annesi Saffet Hanım, babası Rasih Dino’dur. Doğduğu yıl ailesi Cenevre’ye, daha sonra Fransa’ya göç etmiştir. Abidin Dino’nun çocukluk yılları bu ülkelerde geçti. 1925 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a döndü. Robert Kolej’de başladığı lise öğrenimini yarıda bırakarak resim ile ilgilenmeye başladı. 1933 yılında “Türkiye’de ilk avant-garde anlayış” olarak nitelendirdiği “D Grubu” adlı sanat grubunun kurucuları arasında yer aldı. Grubun en büyük amacı, memlekette sanatın gelişmesini ve yayılmasını sağlamaktı. 1930’lu yılların başındayken ilk çizimleri Yarın gazetesinde, ilk yazıları ise Artist dergisinde yer aldı. Bu yıllarda Nâzım Hikmet’in Sesini Kaybeden Şehir (1931) ve Bir Ölü Evi (1932) adlı eserlerine kapak desenleri çizdi ve çok genç yaşta “ressam” olarak tanınmaya başlandı. Yaşar Kemal ve Nâzım Hikmet başta olmak üzere pek çok yazarın kitaplarını resimledi. 1978’de Nâzım Hikmet’in Jokond ile Si-Ya-U’sunu Fransızcaya çevirdi. Halkın Dostu gazetesinde yayımlanan Atatürk’ü konu alan, çizgilerle süslü röportajı ile Atatürk’ün beğenisini kazandı.

Cumhuriyetin onuncu yılında “Türkiye’nin Kalbi Ankara” adlı belgesel filmi çekmek için Türkiye’ye gelen Sovyetler Birliği’nin ünlü yönetmenlerinden Sergey Yutkeviç bir sergide resimlerini görüp beğendi. Yutkeviç, Dino’dan dekoratör ve ressam olarak çalışmak üzere kendisiyle SSCB’ye gelmesini istedi. Dino, 1934 yılında sinema öğrenimi görmek üzere SSCB’ye gitti. Üç yıl boyunca Leningrad’da makyajdan dekora, rejiden senaryoya tüm yönleriyle sinema eğitimi aldı. 1937’de Paris’e gitti. Burada ressam ve dekoratör olarak film çekim çalışmalarında bulundu. Gertrude Stein, Tristan Tzara, Eisenstein, Andre Malraux ve Pablo Picasso gibi dönemin ünlü sanatçılarıyla tanışma fırsatı buldu. 1952’de ise kesin olarak Paris’e yerleşti ve ölümüne kadar yaşamını orada sürdürdü. Türkiye’deki ilk kişisel sergisini 1969’da açtı ve Paris çalışmalarını gösterdi. 1979 yılında Fransız Plastik Sanatlar Birliği’nin onursal başkanlığına seçildi. 1989’da Fransız Kültür Bakanlığı’nın Sanat ve Edebiyat Altın Şövalye Nişanı ile ödüllendirildi. 7 Aralık 1993 tarihinde vefat etti. Cenazesi 18 Aralık’ta İstanbul’a getirildi ve Aşiyan Mezarlığı’na defnedildi.

Haber Merkezi

Mutluluğun Ressamı: Abidin Dino

Yorumlar kapalı.