Carl Sagan, hayaller birer haritadır, demişti. Einstein, hayal gücü bilgiden önemlidir, diye
uyarmıştı. Oysa şimdilerde yeni nesil hayal kurmaya pek de hevesli değil. Sebebini
sorduğumda hayata daha gerçekçi bakmaları gerektiğini söylüyorlar ve hayallerinin
gerçekleşeceğine pek de inanmıyorlar.
Ben de söyleşilerimde, Hayal Kurmak Ne İşe Yarar?, diye sorguluyorum okurlarımla genelde.
Edebiyatta ustaların izinden gitmek önemlidir, ustalar eserleriyle yaşamaya devam eder zaten.
Biz yeni kuşağa düşen de onların izini takip edip bir adım ileriye taşımaktır. Bu sebeple ben
eğitimlerimde ya da söyleşilerimde onlardan faydalanmayı çok önemserim. Fantastik edebiyat
bizim ülkemizde hala hak ettiği değeri görmüyor. Daha doğrusu yerli bir yazar yazdığından
okumaya hevesli olmadığımız öyküyü yazan yabancı bir isimse hemen okumak istiyoruz. Bu
önyargının kökenleri derine iniyor ve tek bir nedeni de yok elbette. Dinin etkisinden tutun da,
hayal gücünü boş iş gören kültürümüze kadar gider derine inersek… Ben 14 yıl önce
Türkiye’nin ilk fantastik üçlemesini yazan kadın yazar olduğumda, türün bu kadar geri planda
olduğunun pek de bilincinde değildim açıkçası. Bazı şeyler ancak yolda öğreniliyor.
Günebakan Üçlemesi ( Siyah Nefes, Mavi Dağ ve Kızıl Ölüm), Türk mitolojisinin izini süren
ve Anadolu efsanelerinin etkisini hissettiren bir üçlemeydi. Belki de kısa sürede sevilmesinin
nedeni özgün oluşuydu. Bir süredir baskısı kalmadığı için okurlarım bana sitem ediyordu.
Nisan ayındaki İzmir Kitap Fuarında üçlemeyi yeniden bulabileceklerinin müjdesini şimdiden
vermiş olayım. Hayal gücü zihnin özgürce oyun oynamasıdır aslında. Kendinizden bu
özgürlüğü esirgemeyin. Böylesi can sıkıcı bir dünyada bize farklı bir yol sunacak eserlere,
yazarlara her zamankinden çok ihtiyacımız var. Ne dersiniz?
Sizlere yaptığım kitap önerilerinin yerini bulduğunu görmek beni mutlu ediyor. O zaman
bugün yine farklı bir yazardan farklı bir kitap önereyim size. Uzman psikolog Serdar
Vatansever’den Artık Kendin İçin, adlı kitap kendiyle ilişkisine başlamak isteyenler için.
Kitap tam da bu yazıya başlamak için seçtiğim Jung’un bir sözüne atıf yapıyor. Ben başıma
gelenlerin toplamı değilim, olmayı seçtiğim kişiyim. Serdar Vatansever, okuruna şöyle
sesleniyor; kendi hikayende verdiğin mücadele içinde artık değiştirebileceğin tek kişinin
kendin olduğunu fark ettiğin bir dönemdeysen ve artık kendine iyi gelmek istiyorsan,
değiştirmeye çalıştıklarından artık fazlasıyla yorulduysan ve artık kendine iyi gelmen
gerektiğine karar verdiysen bütün bunlar şu an bu kitaba denk gelmenin sebebi olabilir.
Evet, benim de bu kitabı köşeme taşımam sizler için belki de güzel bir denk geliş olur ve
bugün yaşamınıza hayallerinizi yeniden eklersiniz. Çünkü hayaller olmadan insan çok eksik.
Ne demişler, söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşürler. Düşüncelerinize dikkat
edin, duygularınıza dönüşürler. Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşürler.
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşürler. Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşürler. Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşürler. Karakterinize
dikkat edin, kaderinize dönüşür.
Yorumlar kapalı.