Haldun Çıray

Cennetin Kapısı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her zaman ki gibi bilgi verilmiş ve verilen bilgi üzerine yine doğru bilinen yanlışlar ile halk yanlış bilgilendirilmiş. Maşallah tü tü tü insanlar neler yapmış diye hak etmedikleri dualarla Allah’ın huzuruna varacaklarını sanıyorlar. Yazan 28 bin zeytin üreticisinin malı diyor. Öyle değil. Çünkü elli altmış yıldır ayni nakarat ile yazılıp çiziliyor gözde büyütmek amaç. Birde itiraf oluyor 28 bin zeytin üreticisinin malı demek. Madem bu kadar üreticisi var bu üreticiler gayri menkulleri arsa olarak satıldığında hisselerine düşen para miktarını biliyor mu? Bilmiyor, bilmiyorsa üreticisi olan ortak çiftçilerine birlikleri niye bildirmiyor? Birliğin rafineri fabrikasını söylüyoruz. Kooperatifler üretilen yağın belli bir miktarını alıyor. Üretici üretilen yağını alıyor bir kısmını kooperatife satıyor. İki doğru var verilen bilgide rafinerinin en önemli tarafı kurumun personeli Mühendis Merih Yenisey ve Ege Üniversitesi’nden Eylem Pehlivan, Kocaeli Elektronik’ten  Gürkan Ünlütürk ve de kimya teknisyeni Fethiye Aysu’nun ve diğer çalışanların emeğinin ürünü olması. Zamanının Genel Müdürü Ayhan Özer ile o günkü yönetimin başarısı olmasıdır. Elli yıldır ruhsatsız bir birlik fabrikasının ruhsatının alınması da ayrı bir hikaye.14 bin metre karelik alana yayılan fabrika 250 bin ton kapasiteli yapıldığı halde bu güne kadar bu rakamın yakınından dahi geçmemiştir. Yani büyümemiş hep küçülmüştür. Birliğin alımları 46 bin ton yağdan iki üç bin ton yağa kadar düşmüştür. Halen dış ülke mağazaları kapanmış hatta İzmir’in içindeki konak ilçesinde mevcut eski balıkçı halindeki (Konak Pier) mağazası dahi kapanmıştır. Fabrika 26 bin ton ürün işlerse kendini amorti edecektir iyide hiç 26 bin ton işleme olmadı.

Şimdi matematik oyunu yapalım. 26 bin ton işlemiş olsa rafineri kendini amorti etse dahi birlik devamlı zarar ederse amorti edilmiş bir rafineri olur mu? Dünya Bankası ya satın ya kapatın diyormuş olabilir belki o nedenle Alsancak arsaları satılmıştır yani çok çalışkan birlik genel müdürünün bir adet daha rafineri yapmasının önüne geçmek için olabilir. Türkiye’de benzeri bulunmayan dünyada bir tek rakibi olan  bir tesis iplik fabrikası yani Pamuk Birliği’nin 105 bin iğlik iplik fabrikası gibi amorti yerine mort oldu şimdi bu iplik fabrikası yok. Duvar kalıntıları dahi yok. Sayın büyüklerimiz yeri gelince saydırıyor da bu kurumlar nerden nereye gidiyor diye baktırmıyor. Sadece kendi üretimimi başka üretimler var mı? Farklı firmalara dolum yapılıyor mu? Kısaca kurumun gireni çıkanı envanteri ne durumda?

Sayın bakan dahi her konunun üzerini şal örten bürokratına işi havale ediyor. Fabrika tamamlandı, coğrafi işareti icat ettik, ulusal konseyi salamura ruhsatını iki üç arkadaş icat ettik aldık. Ya salamura tesislerine ne demeli kardeşim. Koskoca birlik bir Marmara birlik kadar olmayı beceremedi. Kooperatifler kara basan altında kalmış sanki ses seda yok. Mesela birini söyleyelim.

Bayındır tarım satış kooperatifi yasal olmadığı halde hem kırsal kalkınmadan hem İzmir Kalkınma Ajansı’ndan ayni sürede iki destek kredisine rağmen kooperatifi büyütemedi. Çok yazacak konu var, kurumu düşünerek noktalıyorum. Birlikler kara delik olmaya devam ediyor. Sayın Maliye Bakanı’mın dikkatine sunulur. Kendisinin inandığı kişilere buraların envanterini çıkartmalı. Daha açık seçik ortada duran bilançoları konsolide değil. Ancak yeni sezon zeytinyağı nerde elde edildi de sadece üreticiden alım yapan kurumlar yurt içinde vitrinleri dolduruyor? Bu kurumlar piyasaya sürdüğü ürünlerin geldiğini belirtmeli ki üretim içimizi ferahlatsın. Ülkemi de birliklerin hiç biri dev teşkilat olamamıştır. Hani zeytinyağında dünya ikinciliği. Dünyada tek üreticisi veya çok zayıf rakibi olan ürünler de dahi üretim satış ikilisinde durumumuz üzücü. Şimdi biz yaptıklarımız ile cennetin kapısındayız da siz neredesiniz?

Cennetin Kapısı

Yorumlar kapalı.