Mesela CHP tek başına konu. Geçmişi çok çileli olsa dahi daha sonraları parti tabanında bir kolaycılık oluşmuş. Demokrasi bizde çok iyi işliyor fikri tartışmalı. CHP’de doğal diyorlar. Peki öyle mi değil mi? Pekte değil çünkü CHP de işler iyi gitmediğinde hep bir ağızdan bu genel başkan gitmeli demenin yanlışlığı var. Parti tabanı niye böyle düşünüyor?
Bu düşünce geleneksel; olmuş gibi. Tabandaki CHP’liler kendilerini çok faydalı, vefalı, sadık, çalışkan, görevini yapmış diye düşünüyor. Yanlış olan her şey genel başkanın. Çünkü yöneten o. Sağ dedikleri partiler yüz yılda sık sık genel başkan değiştirmemiş. Günümüzde dahi 22 yıldır tek bir kişi genel başkan olarak kalabilmiştir. CHP ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile milletin tümünü içeren bir genel başkan ile başlamış. Esasen rahmetli Mustafa Kemal Atatürk CHP Genel Başkanı olmaktan çok, ülkenin bütününü bağlayan milli bir Genel Başkan’dır. Daha sonra CHP’de genel başkanlık ortanın solunu ortaya atan sayın İsmet İnönü ile devam etmiştir. Solu da bir bütün alırsak parti sayıları çok, bir o kadar da genel başkan sayısı da çok olmuştur.
Her dönemde sol ve daha sol partiler sağ kesime rağmen çok sayıda olmuş, genel başkan ve lider çok olmuştur. Değişikliklere genelde genel başkanın başarısızlıkları sebeptir. Doğru mu? tabanın ölçüsüne göre doğru. Örnek olması açısından CHP’nin son genel başkanının serüvenini anlatmak siyaset yapacak her birey için tecrübe niteliğinde olabilir. Ne söyleniyor CHP genel başkanı için? On seçim kaybetti, kimilerine göre on iki. Peki genel başlanın görevde kaldığı süre ne kadar? O da on yıl oluyorsa düşünce veya söylenen doğru mu? MHP aniden yapılan bir seçim sonrası ikinci bir seçim yaptırmasaydı. Meclis Başkanı o zaman seçilmiş olsaydı? O tarihte de CHP’de taban MHP’ye Başbakanlık verilir mi demişti? Sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi geldi ne oldu. CHP’de taban ve organları genel başkanı yalnız bıraktılar. CHP adayı otobüsünün üstünde gezdiremedi dahi. Nasıl seçim yapacaktı peki? Yapamadı zaten. İlk olumsuz ayrılıkçı söylemler CHP’nin içinde başlamadı mı? Seçime bir hafta kala çok tanımmış bir köşe Yazarı CHP lideri hakkında onunda bir sürü yanlışı var diye köşe yazısı yazdı mı? Yazdı. Zamanlama yazarın dürüstlüğünden mi? Demokratlığından mı? Neden siyasi cehaletinden. Ya CHP’deki fiili görevli gibi görülen serbest CHP’lilere ne demeli? Kötü kokular dururken, yazarı çizeri medyacıları ne yaptı? Bir birlerini yemedi mi? En kötü hallerde dahi CHP lideri eylemi bıraktığı oldu mu? Olmadı. Neler yaptı? Ne oldu? Siz düşünün. Ölümle yüz yüze geldi yine tek başına kalmıştı. Son seçimi söyleyerek şu kadar sandık görevlisi yok demek yerine örgütte görevliler neredeydi diye soran oldu mu? Olmadı, yine genel başkana suç atılmadı mı? Ya CHP garip bir topluluk tarafından baskı altında, onlar istemez ise tarat dahi alamazsın. Seçimde de CHP hariç her yere oy verirler. CHP’ye sağ oy çok geldi, gelmez dediler kendi kusurlarını örttüler tabii ki hala %25 sin ayıp.
Liderini seçmeden önce kusurlarını söyler daima memnuniyetsiz bir grup. Bu grup kimseyi istemez, kıskanır gönül kaplıları dahil kapalı olarak iktidar arayışını sürdürür. CHP bu zavallı nifak kafalılardan kurtulmazsa neyin iktidarı. Yüzlerce insan CHP’ye gidecek, gitmeye korkuyor neden?
İşin özeti pırlanta gibi bir Manisalı lider oldu. Pırlanta gibi bir İstanbul Belediye Başkanı destekledi ki Türkiye arkasında. Birde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı var bu ikilinin kollarına girmiş. CHP’deki nifakçılara dikkat baskılarına dikkat yürüyüşe devam. Zafer; zafer benimdir diyenlerindir. Kavga etmez, ettirmezseniz CHP düşüncelerini boş gezenin boş kalfalarına bırakmazsanız zafer sizin.
Yorumlar kapalı.