Mustafa Uygun

EYVAH, İNSAN ALDANDI!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Cahildim, dünyanın rengine kandım.” diyor, merhum ozan. Dünyanın rengine kanmayan mı var?

Ayrıca kandığımız sadece dünya değil ki…

Şeytana kandık, nefsimize kandık. Paraya, makama, gençliğe, varlığa, sağlığa aldandık hep böyle devam edecek sandık.

“Eyvah! aldandık şu dünya hayatını sabit sandık. O zan sebebiyle bütün bütün aldandık.”

Asr suresinde Yaratan uyarıyor:

“Asra yemin olsun ki insan gerçekten ziyandadır(kaybetmiştir). Ancak iman edip dünya ve ahiret için faydalı işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler başkadır.”

Peygamber efendimiz de sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bilmemiz gerektiğini hatırlatırken şöyle buyurmuştur:

“İki nimet vardır ki insanların çoğu onları kullanma hususunda aldanmıştır. Bunlar; Sağlık ve boş vakit.”

Aldandığımız sadece dünya nimetleriyle mi sınırlı, tabi ki hayır. Ahiret işlerinde de yanıldık, aldandık.

Kimimiz sadece ahiret ameline yöneldi, dünyayı büyük ölçüde terk etti. Sonra da meydan imansız, vicdansız insanlara kaldı. Maalesef “bir lokma bir hırka” da yanlış anlaşıldı…

Oysa ki Kur’anda zenginlikte tarihte eşi olmayan Karun’a bile Allah şöyle buyuruyor:

“Allah’ın sana verdiğinden ahiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan da nasibini unutma.”

Karun gibi, dünyanın en zenginlerinden olan bir adama  “dünyadan nasibini unutma” uyarısı, ne kadar ibretli değil mi?

İnsanların gülüşüne, haktan görünüşüne de aldandık. Her yüze güleni dosttur, sandık. Bir çift tatlı söze, bir çift siyah göze kandık.

İnancımızla da kandırıldık. “Allah” diyeni, namaz kılanı dindar, güvenilir sandık. Oysaki hiçbir şey namazla bitmez, ama her şey namazla başlar…

Merhametimizle de sınandık ve kandık. “Aman” diyene kucağımızı açtık, sonra da hançeri sırtımızdan yedik. Oysaki uyarılmıştık, o ikazı da unuttuk. Neydi ilkemiz?

“Hüsn-i zan ile birlikte adem-i itimat.”

Kandık çünkü kanmaya ve kandırılmaya hazırdık.

Cehaletimizle, duygularımızla, taraftarlığımızla, meyillerimizle biz kandırılmaya hazırdık, kimse zorlamadı. Zor olan ise en yakınımızdan gördüğümüz ihanet ve yalandı…

Peygamber efendimiz mümini tarif ederken;

“Mümin aynı delikten iki defa sokulmaz.” buyurmuştur.

Mümin boynuna ip takılıp ta sürüklenebilecek kurbanlık koyun değildir.

Mümin uyanık insandır. Ama her şeye rağmen mümin bin kere kandırılsa da asla kimseyi kandırmaz, aldatmaz, yanıltmaz. Çünkü Mümin emin insandır, güvenilen insandır.

Allah’ım aldatmak ve aldanmaktan sana sığınıyoruz Güzel bir duayla bu günkü yazımızı sonlandıralım:

“Allah’ım hakkı hak olarak göster ve hakka tabi olmayı bizlere nasip et, batılı da batıl olarak göster ve ondan sakınma konusunda bizlere yardım et.” amin.

EYVAH, İNSAN ALDANDI!

Yorumlar kapalı.