Değerli okurlarım, bugün benim gündemim farklıydı. Asgari ücret konusu gündeme gelince, ben de gündemi değiştirmek zorunda kaldım.
Malumunuz asgari ücret; 2025 yılı için 22.104,67 TL olarak ilan edildi. Buna biz asgari ücret değil, sefalet ücreti diye biliriz. Milletimiz bile isteye yoksullaştırılıyor. Yoksullaşan insanlar ihtiyaçlarını kendi geliriyle karşılayamasınlar. Bankalara muhtaç olsunlar ve banka kredileri ile karşılanmasını istiyorlar. Bunda amaç; milleti bankalara borçlandırmak. Bankaya da borçlanırken, banka alacaklarını teminat altına almak için menkul ya da gayrimenkul teminatı talebinde bulunacak. Dolayısıyla borçlanma karşılığında toprağımızı teminat veriyoruz. Buraya kadar her şey normal, prosedür gereği! Asıl sorun bundan sonra. Türkiye'deki faaliyet gösteren bankaların tamamı, (Devlet bankaları hariç) özel bankalar yabancılara ait. Bu durumda taşınmaz veya toprağımızı yabancılara teminat vererek borçlanıyoruz.
Ekonomide, para sistemin nefes borusudur. Siz toplumda parayı ne kadar kısarsanız ticaretinde ömrü o kadar az olur. Nefes alamaz duruma gelir. Aynen insanın boğazını sıkmak gibi. Bir insanın boğazını sıktığınız zaman ne olur? Nefes borusu kapanır, insan ölür. Devlet emekliye emekçiye para vermediğinde çarşı pazar harcamaları durur. Nefes borusu kapanır, işletmeler tek tek kapanır. Sanırım iktidar bunu yapmak istiyor!
Bir devlet kişisel ihtiraslarla yönetilmez! Devlet kurumlar ve kurallarla yönetilir. Maalesef millet adına yapılmış hiçbir icraat yok... Asgari ücret, belirli bir süre için çalışılan iş karşılığında işçinin alabileceği en düşük ücrettir. Asgari ücret, her yıl yeniden belirlenir ve genellikle yılın başından itibaren geçerli olur. Sözde asgari ücret, "asgari ücret ücret tespit Komisyonu" tarafından belirleniyor. Bu komisyonda hükümet, işçi ve işveren temsilcileri yer alıyor. Asgari ücret komisyonu düşük gelirli çalışanların yaşam standartlarını yükseltmesi gerekiyor. Ücretin artması, ticareti canlandırır ve ekonomik büyümesini sağlar. Toplum bir nefes alır. Ülkemizde maalesef komisyonun karar ehliyeti yok. Katılımcı sendika hiç bir fonksiyonu olmadığı için komisyondan çekildiğini açıkladı.
Bu asgari ücretle birçok farklı ihtiyacı, yaşam standardı ve kişisel harcamaları karşılamak mümkün değil.. Kiralık bir ev, beslenme ile birlikte temel gıda ihtiyaçları karşılamasıda mümkün değil. Büyük şehirlerde yaşayan biri toplu taşıma ihtiyacı var. Giyim ihtiyaçlarını karşılamak mümkün değil. Asgari ücretli isen sakın hasta olmayın, hasta olmak artık lüks oldu. Parası olan yaşayacak bundan böyle. Elektrik, su, doğalgaz gibi faturalar çabası. İletişim ihtiyaçları, çocuklarının eğitimi, Kişisel bakım, Sinema, tiyatro gibi kültürel etkinliklere katılmak artık hayal...
Özetle, 22.104,67 kuruş gibi bir asgari ücretle temel ihtiyaçları karşılamak ve hatta bazı lükslere sahip olmak mümkün değildir. Hükümet düz yolda gitmek varken, yol değiştirerek patika yolları tercih ediyor. Ekonomide, asayişte, güvenlikte kriz yönetimini tercih ediyor. Toplumu yoksullaştırarak sadaka kültürünü oluşturuyor. Asgari ücret en az açlık sınırının 2 kat olması gerekir. İnsanlar Devlet tarafından sunulan çeşitli desteklerden yararlanmadan yaşamlarını sürdürebilmelidir. İnsanlar askerlik yaparak, vergisini ödeyerek devlete yaptığı katkıların karşılığını almalıdır.