Değerli okurlarım, "ağam bizimle dalga geçiyor" bu sözün patenti kibar feyzo filminden Türk milletinin gönlünde taht kurmuş rahmetli Kemal Sunal'a ait. Ne demek istediğimi Kibar feyzo filmini izleyin orada görürsünüz.
Şaka gibi! Asgari ücretin nasıl arttıracağını devlet yönetenler benden daha iyi bilecektir. Ama uygulamıyorlar. Ya cehaletten ya da ihanetten. Asgari ücret artışı enflasyon artış oranına ve alım gücüne kaybına göre yapılır. Bir de üstüne refah payı konulur. Asgari ücret TÜİK' e göre %48'lerde, ENAG'a göre %90'lar da. Pazar enflasyonu ise %130'larda. Muktedirler diyorlar ki önümüzdeki yıl enflasyon artışını %30 olarak, asgari ücret artışıda %30 diyor. Neresinden tutalım. Bu yüzden ben diyorum ki; ağam bizimle dalga geçiyor.
Asgari ücret tüik'e göre artırılması gerekiyorsa %48 artırması gerekir. ENAG'a göre %90 artırması gerekir. Pazar enflasyonuna göre ise %130 artırılması gerekir. Bir de üstüne refak payı konulması gerekir. Ağam bizimle dalga geçiyor; önümüzdeki yıl gerçekleşmesi muhtemel %30 artış yapılmıştır. Buna halk dilinde "doğmamış çocuğa don biçmektir". Asgari ücret adı üzerinde reel gelir seviyesidir.. gerçek verilere dayanır. Dolayısıyla öngörülen verilerle tespiti hukuka aykırıdır. Sadece hukukla değil gerçeğe de aykırıdır. Anlaşılan o ki; Şimdiden enflasyonun artış yüzdesi sipariş edilmiştir. Yoksa hiçbir ülkede enflasyonun yükseliş trendi öngörülebilir bir değer değildir. Sadece tahmini bir değerdir. Türkiye 22 yıldır aynı Kibar feyzo filminde olduğu gibi yönetilmektedir.
Gerçekçi olmak gerekirse; Asgari ücret, ekonomik koşullardaki değişime göre düzenli olarak gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir. İşçi, işveren ve devlet temsilcilerinin bir araya gelerek asgari ücret konusunda ortak bir noktada buluşması gerekir. Asgari ücretin etkilerini ölçmek için bilimsel araştırmalar yapılması ve elde edilen verilere göre kararlar alınması gerekmektedir.
Gıda, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçların karşılanması için gereken maliyetler, asgari ücretin belirlenmesinde önemli bir göstergedir. Bir ülkedeki enflasyon oranı, asgari ücretin erimemesi için düzenli olarak artırılmasını gerektirir. Asgari ücretin artışı, işletmelerin maliyetlerini artırarak üretimi olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, asgari ücretin belirlenmesinde işletmelerin mali durumları da göz önünde bulundurulmalıdır. Tabiki yüksek bir asgari ücret, işverenlerin işçi maliyetlerini artırarak iş yaratma konusunda isteksizleşmesine neden olabilir. Çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir düzeyde olmalıdır. Aynı zamanda, toplumdaki gelir eşitsizliğini azaltmaya yönelik bir araç olarak da kullanılmalıdır.
Asgari ücret konusunda farklı görüşler olabilir bunlardan bazıları; Asgari ücretin, çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ve yaşam standardını yükseltebilecek bir düzeyde olması gerektiğini düşünenler çoğunluktadır. Ekonomistler ise asgari ücretin belirlenmesinde farklı ekonomik modeller ve analizler kullanarak reel yaşam şartları gözetilmelidir.
Sonuç olarak, asgari ücretin ne kadar olması gerektiği sorusunun net bir cevabı yoktur. Bu konuda işveren çıkarları bulunmaktadır. Ancak, asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, işsizliğin azaltılması ve ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi gibi faktörlerin dengeli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Yeni yılınız kutlu olsun...