Değerli okurlarım, Almanya bizi kıskanıyor mu? Bu lafı duyanlar sadece ağızlarıyla gülmedi. Ülkemizdeki siyasetin kalitesinde ortaya koymakta yardımcı oluyordu. Bir kere Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik yönetimde önemli farklar bulunmaktadır. Bu farklar, iki ülkenin tarihsel, kültürel, siyasi ve ekonomik yapıları arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Almanya Avrupa'nın en zengin ülkesi. Türkiye ise 190 ülke arasında sondan on beşinci.
Almanya, sosyal pazar ekonomisi olarak adlandırılan, serbest piyasa ile devlet müdahalesinin dengeli bir şekilde birleştirildiği bir modele sahiptir. Türkiye ise adı bilinmeyen bir ekonomik modele sahiptir. Geçmişte devletçilik politikalarının uygulandığı bir dönemden geçti. Daha sonra kontrolsüz serbest piyasa ekonomisi modeline geçmişti. Bu da tam bir felaket oldu. "Büyük balık küçük balığı yer" modeli ile küçük ve orta ölçekli üretim ortadan kalktı. Toplumun gelir düzeyi taban yaptı. Fakirlik canavarı halkı esir aldı.
Gelin şimdi ufak bir karşılaştırma yapalım; - Almanya, yüksek teknolojili ürünler ve otomotiv gibi sektörlerde güçlü. Türkiye ise daha çok üretim maliyetlerinin düşük olduğu sektörlerde (tekstil, hazır giyim gibi) uzmanlaşmıştır.
- Almanya, Avrupa Birliği'nin en büyük ekonomilerinden biridir ve dünya genelinde geniş bir ihracat ağı bulunmaktadır. Türkiye ise daha çok komşu ülkeler ve Avrupa Birliği'ne odaklanmıştır.
- Almanya, bütçe disiplinine büyük önem verir ve genellikle bütçe fazlası veriyor. Türkiye ise bütçe açığı vermeye devam ediyor. Hazine garantili yol köprü hastane yapmaya devam ediyor.
- Almanya Merkez Bankası, hükümetten bağımsız olarak enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarını sağlama görevini üstleniyor. Türkiye Merkez Bankası ise siyasi baskılara daha açık, maliye bakanlığı ile protokol yapıyor anahtarı siyasilere teslim ediliyor.
- Almanya'da işgücü piyasası daha esnektir ve işten çıkarmalar kolaylıkla yapılabilir. Türkiye'de ise işten çıkarmak daha zordur.
Bu farklar, iki ülkenin ekonomik performanslarını ve gelecekteki ekonomik büyüme potansiyellerini etkilemektedir.
- Almanya'nın daha istikrarlı ekonomisi ve yüksek teknolojili sanayi yapısı, ülkeye uzun vadeli büyüme avantajı sağlamaktadır. Türkiye ise daha hızlı büyüme potansiyeline sahip olsa da, ekonomik istikrarsızlık ve yapısal sorunlar gibi risklerle karşı karşıyadır.
Ben bu yazı yazarken çok eğlendim. Bir Alman Euro’sunun değerine baktım, Bir de Türk lirasının değerine baktım. Fazla konuşmaya gerek yok her şeyi söylüyor. Bunları yazanlar çizenler bence cehaletinden yazıp çiziyor. Elbette kültürel olarak biz Almanya'dan kat kat üstün bir geleneğe sahibiz. Biz bunu ekonomiye dönüştürebiliyor muyuz? Tabii ki hayır. Biz Almanlar kadar iş disiplini var mı? Almanlar biz gibi vasıfsız, gereksiz insanları ülkesine alıyor mu? Sadece bunlara cevap bulmak bile her şeyi anlatıyor. Aslında bu kangren olmuş bir durumdur. Keşke bizim de Almanya yöneten siyasiler gibi siyasilerimiz olsa her şey düzelir.
Sonuç olarak Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik yönetimde önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar, iki ülkenin ekonomik yapıları, büyüme stratejileri ve karşılaştıkları zorluklar açısından önemli farklılıklar yaratmaktadır. Öncelikle Almanya ile ekonomiyi karşılaştırmak yerine kafaları değiştirmek lazım. Daha sonra karşılaştırma yapabiliriz.