Değerli okurlarım, İnancın temeli dindir. Dinlerin temel amacı, insanlara iyi ahlak ve güzel huy kazandırmaktır. Toplumsal düzeni sağlamak ve bireylerin manevi gelişimlerine katkı sağlamaktır. Tüm dinlerde ahlakın önemi vurgulanır ve iyi bir insan olmanın yolu, dinin öğretilerine uygun hareket etmektedir.
Tüm dinlere göre; Yalan söylememek, dürüst olmak, herkese eşit davranmak, haksızlık yapmamaktır. Dezavantajlı ve mazlumlara yardım etmek, şefkatli olunması gerekir. Zorluklara, haksızlıklara karşı olunmalıdır. Kendini beğenmek yerine başkalarına saygı göstermelidir. İnsanlara tepeden bakmamaktır. Tüm bunlar insanlık için geçerli olan evrensel ilkelerdir. Dinler, bu ilkeleri daha detaylı bir şekilde açıklar ve insanlara bu değerlere uygun bir yaşam sürmeleri için yol gösterir. Maalesef tarih boyunca din adına birçok kötü eylem işlenmiştir. Bu durum, dinin özünden ziyade, insanların kendi yorum ve çıkarları doğrultusunda dini kullanmasından kaynaklanıyor. Aynı din içinde bile farklı yorumlar ve mezhepler bulunuyor. Bu durum, bazen anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açıyor. Dinler insanlara iyi ahlak ve güzel huy kazandırmak amacıyla ortaya çıkmışlardır. Ancak dinin özünü anlamak ve doğru bir şekilde uygulamak önemlidir. Din adına yapılan yanlışlıklar, dinin gerçek yüzünü gölgeliyor. İnsanlara yanlış yansıyor.
Dinlerin temsilcileri, insanlara iyi ahlak ve güzel huy kazandırmak, toplumsal düzeni sağlamak ve bireylerin manevi gelişimlerine katkı sağlamaktır. Bu bağlamda, hırsızlık gibi bir davranış, hiçbir din tarafından kabul edilemez. Hırsızlık, başkasının hakkına tecavüzdür. Adalet ilkesini açıkça ihlal eder. İnsanlar arasındaki güveni sarsar. Toplumsal inanç dokusunu zayıflatır. Hırsızlık, genellikle kargaşa ve şiddete yol açar. Hırsızlık yapan kişi, vicdanen rahatsız olur ve manevi olarak kirlenir. Tüm dinler, hırsızlığın büyük bir günah olduğuna ve bu davranıştan kaçınılması gerektiği konusunda uyarır. Hırsızlığın cezası, hem bu dünyada hem de ahirette ağır olduğuna inanılır. Din adına yapılan hiçbir eylem, hırsızlığı meşrulaştıramaz. Hırsızlık, evrensel bir ahlaksızlık olup tüm dinlerde yasaklanmıştır.
Devleti yönetenler, ekonomiyi ve sosyolojiyi yönetirler. Din adamları da insanlara rehberlik eder. Ahlaki değerleri öğreten ve toplumsal birliği sağlar. Bu nedenle, din adına yapılan hiçbir eylem, insanlığa zarar veremez. Temel hak ve özgürlüklere aykırı olamaz. Din adına her şey mübah değildir. Dinin özünü çarpıtan ve kötüye kullananlar tarih boyunca, din adına yapılan birçok zulüm bu yanlış anlayışın bir sonucu olmuştur.
Din insanlığın ortak değerlerini savunur. Buda adalet, merhamet, hoşgörü gibi değerleri içerir. İnsanları bir araya getiren ve barışı sağlayan bir güçtür. Her insanın vicdanı vardır. Doğru ile yanlışı ayırt edebilir. Din adına yapılan yanlışlar, vicdanları sızlatır. Din akla ve bilime aykırı olamaz. Körü körüne taklit etmek yerine, dinin öğretilerini akıl süzgecinden geçirmek gerekir. Din adına yapılan ayrımcılık, şiddet ve kargaşa, toplumları parçalar ve huzuru bozar. Din adına yapılan yanlışlar, dinin itibarını zedeler ve insanları dinden soğutur ve zarar verir.
Sonuç olarak, din, insanlığa hizmet etmek için vardır. Din adına yapılan her eylem, insanlık yararına olmalıdır. "Din için her şey mübahdır" anlayışı, hem dine hem de insanlığa büyük zarar verir. Aman haaa insanların diniyle imanıyla oynamayın altında siz kalırsınız...