Değerli okurlarım, belediyelerde silkeleme yeni başlamadı ki! Şehircilik bakanlığı kurularak, yerel yönetimlerin yetkileri elinden aldı. Birincisi imar kanununda değişiklik yapılarak kupon arazilerin gelirleri elinden alınarak şehircilik bakanlığı'na devredildi. Belediyelerin gelirlerine el konuldu. İmar kanununda yapılaşma ruhsatında 15 kata kadar belediyelerin 15 kattan sonraki yapılaşmada ruhsat harçları şehircilik bakanlığı'na devredildi. İkincisi ihale kanunları değişiklik yapıldı. 50.000 TL'nin üzerindeki yatırımlar İçişleri Bakanlığı'nın yetkisine verildi. Üçüncüsü yurt dışı kredileri bakanlar kurulunun onay yetkisine verildi. Son olarak gündeme gelen belediyelerin borçları tahsilat konusunda silkeleme başladı. Hesaplarına haciz konuldu. Bu borçları tamamına yakını görevdeki başkanların görev başlamadan önceki borçlar.
Silkeleme haczi, belediyelere yönelik olarak uygulanan ve bir tür baskı aracı olarak görülen bir icra takibidir. Bu uygulamada, belediyenin mal varlığına, hükümet tarafından tamamına tahsili amacıyla haciz konulmuştur. Bu durum, belediyenin hizmet verme kapasitesini olumsuz etkileyecek ve dolayısıyla vatandaşların mağduriyetine neden olacaktır.
Belediyelerin çeşitli nedenlerle borçları olabilir. Bu borçların tahsili için alacaklılar, icra yoluyla haklarını arama yoluna gidebilirler. Ancak hükümet asla bu yola başvuramaz. İkisi de devletin kurumudur. Silkeleme haczi, belediyelere yönelik siyasi bir baskı aracı olarak da kullanıyor. Bu uygulamanın hukuka uygunluğu sık sık tartışılır. Özellikle belediyenin kamu hizmeti sunma görevini yerine getirmesine engel teşkil ettiği bir gerçektir. Belediyenin çalışanlarına olan ücret borçları, yüklenicilere olan ödeme borçları gibi çeşitli nedenlerle borçlanması durumunda haczi uygulanabilir. Belediyenin gelirleri azaldığı için, çöp toplama, su ve kanalizasyon hizmetleri gibi temel hizmetlerde aksaklıklar yaşanacaktır. Bundan belediyeler değil, hükümet sorumludur.
Çünkü belediye hizmetlerinin aksamasından dolayı vatandaşlar mağdur olacaktır. Bu durum, yerel yönetimler ile merkezi hükümet arasında gerginliklere ve siyasi krizlere neden olabilir.
Silkeleme ve haczi, hukuki açıdan tartışmalı bir konudur. Belediyenin kamu hizmeti sunma görevi ile alacaklının haklarının korunması arasında bir denge kurulması gerekmektedir. Bu nedenle, bu uygulamanın hangi durumlarda ve ne şekilde uygulanacağı konusunda yasal düzenlemelerin daha net olması gerekmektedir. Haczin belediye hizmetleri, vatandaşlar ve ekonomi üzerindeki etkileri mutlaka görülecektir.
Özetle ; Silkeleme haczi, belediyeler ve vatandaşlar için önemli sonuçları olan önemli bir konudur. Bu uygulamanın hukuki boyutları, siyasi etkileri ve vatandaşların yaşamları üzerindeki etkileri dikkatle değerlendirilmelidir. Bu cennet ülkede hiç huzur bulamayacak mıyız. Bir dönem sağcısı solcusu, bir dönem doğulusu batılısı sorunu vardı. Şimdi de muktedirlerin koltuk sevdası yüzünden çıkartılan yapay sorundur. Muktedirler kesinlikle başımızdan gitmek istemiyorlar. Bir söz aklıma geldi; bir insan koltuğundan kalkmak istemiyorsa mutlaka altını pislemiştir. İster silkele istersen silkeleme bu millet kendi sorununu çözmeye muktedirdir. Bitirdiğiniz ülke kendisine mutlaka bir çözüm bulacaktır. Unutmayın her iyiliğin bir mükafatı olduğu gibi, her kötülüğün cezası vardır.