Anfisa Zinyeddin

Gece ve ben

Anfisa Zinyeddin

Rüyamda duyduğum bir sesle uyandım. Ses nerden geliyor diye kalkıp bir o yana bir buyana bakındım. Karanlık bir odadaydım. Korku içinde. Kendime gelmeye çalışıyor ama gelemiyordum. Yavaş yavaş ürkek adımlarla cama doğru yaklaştım. Cam açıktı. Ama çok iyi hatırlıyordum ki, uyumadan önce camı kapatmıştım. Ama şu an cam açıktı. Kim açtı? Nasıl açıldı ? Merak ediyordum. İçimi bir korku sarmıştı. Dışarı baktım. Yağmur yağıyordu. Sokak lambasının ışığında yağmur yere düşen sonbahar yapraklarını ıslatıyor, esen rüzgarın sesi yağmurun sesiyle birbirine karışıyordu. O kadar güzel bir ses çıkıyordu ki, sanki bir anne çocuğuna ninni söylüyordu. Ama hala beni korkutan, uykumdan uyandıran sesi çözememiştim. Nerden gelmişti o ses, kimin sesiydi !? Cam nasıl açılmıştı !? Rüyamda ne görmüştüm beni bu kadar korkutacak !? Rüyamı hatırlamaya çalışıyor ama hatırlayamıyordum... Yatagıma doğru giderken bana doğru gelen birini gördüm. Nasıl çığlık attımsa yan odada uyuyan annem hızla odanın kapısını açtı ve ışığı yaktı. Işık yanınca bana doğru gelen adam birden yok olmuştu. Annem bir bardak su getirip bana uzatarak...
-Bismillah de iç dedi.
Suyu içtikten sonra biraz kendime gelmiştim. Anladım ki, bana doğru gelen benim gölgemdi. Duyduğum ses de benim kendi sesimdi. Annem su bardağını alıp odamdan çıktı. Ben de yeniden yatağıma girip yorganımı başıma çektim. Gülmeye başladım... Kendi sesimden, kendi gölgemden korkmuş olmam bana komik gelmişti. O sesin kendi sesim olduğunu ve esen rüzgarın camı açtığını şimdi anlamıştım.Yorganın altında gülme krizine girmiştim... Annem duymasın diye de sesimi kısarak gülüyordum. Gülme krizim geçmişti ve  rahatça uyuyabilirdim artık.

Yazarın Diğer Yazıları