Yalan söylemek, ilişkileri zedeleyen, güveni sarsan ve inancı köreltip, insanın içindeki doğruyu bozan bir davranıştır. Yalanla hayatını güzelleştirmeye çalışan, lüks bir hayat kurmaya çalışan insanlar da zalimler sınıfına dahildir. Çoğu zaman insanlar, yaptıkları kötü davranışları, kötü huylarını "lanet olsun şeytana" diyerek örtbas etmeye çalışır. Hatalarını, şeytana yükleyerek üzerlerinden atmaya çalışırlar. Ancak yalan, insanları yalnızca yanlış yola sürükler.
Kur'an-ı Kerim’de yer alan bir ayette, şeytan şöyle der: "Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir vaatte bulundu; ben de size öylesine vaatte bulundum fakat sözümde durmadım. Aslında benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm yoktu. Sadece ben sizi inkâra çağırdım, siz de bana uydunuz. Öyleyse beni kınamayın da kendinizi kınayın. Bugün, ne ben sizin feryadınıza yetişebilirim, ne de siz benim feryadıma yetişebilirsiniz. Dünyada iken beni Allah’a ortak tanımış olmanızı da reddediyorum. Elbette zâlimlere can yakıcı bir azap vardır."
Yalan söylemek, güven ilişkisini zedeler ve bir süre sonra yalan söyleyen kişinin hayatını da mahveder. Sosyal medyada, yalan sözlerle ve hoş mesajlarla başkalarının duygularını manipüle etmek, kalp kırmak, yalan söyleyenin işlediği en büyük zulümdür ve affedilemez. Yalanla kurulan ilişkiler nereye kadar sürebilir? Unutmayalım ki "yalan ayakta tutar, ama yürümez."
İnsanlar arası ilişkilerde güven çok önemlidir. Doğruluk insanlar için ne kadar değerliyse, yalan söylemek de tam tersi bir etki yaratır. Yalanla ilgili pek çok atasözü vardır. Örneğin, "Yalancının evi yanar, hiç kimse inanmaz" gibi. Yalan söyleyen kişiler, bir gün söyledikleri yalanların kendilerine döneceğini unutmamalıdır. "Ne dökersen, aşina, o çıkar karşına" demişlerdir. Yalanın tatlısı olup olamayacağına gelince, evet, bazen "tatlı yalanlar" olabilir. Örneğin, biri sana sürpriz yapabilmek için seni kandırıyor ve sonunda seni mutlu eden bir sürprizle karşılaşıyorsun. Ancak önemli olan, bu tür yalanların insanın duygularını incitmemesi ve amacının insanlığa hizmet etmek olmasıdır.