Yalnız gezen bir gezgin olarak en sık karşılaştığım sorular, “Bunu nasıl başarıyorsun? Nasıl oldu da bu hepimizin hayaliyken sen hiç korkmadan buna adım attın?” Bu sorular, benim de kendi deneyimlerimden yola çıkarak, hayallerimizin peşinden gitmenin aslında ne kadar cesaret isteyen bir adım olduğunu vurguluyor.
Dünyayı gezip görmek tutkusuyla yanıp tutuşurken, yaşamın bize önceden planlanmış gibi gösterdiği yolların dışına çıkmak korkutucu olabilir. Üniversiteyi bitirmeli, bir iş bulmalı, para biriktirmeli… Ancak, hayat her zaman bu kadar planlı ilerlemiyor. Özellikle gençken bir şeylere adım atmak istiyor insan. Ancak, önümüze çıkan engeller bu isteği gerçekleştirmeyi zorlaştırabiliyor.
Birçoğumuz alışkanlıklarımızı ve konfor alanlarımızı terk etmekten korkuyoruz. Ancak, hayaline adım atmış bir gezgin olarak, şimdi farklı bir bakış açısına sahibim. Seyahatlerimde, konfor alanımdan aslında o kadar da uzaklaşmadığımı fark ettim. Mutluluk, mutsuzluk, heyecan ve korku her yerde aynı; sadece çevre ve konular değişiyor.
Her bir zorluk, yeni bir tecrübeye ve mutluluğa doğru bir adım oluyor. Gündelik yaşamdaki küçük sorunlar, seyahat ederken gözle görülür bir şekilde küçülüyor. Bu hazzı bir kere aldıktan sonra, her şeyin ne kadar kolay olduğunu anlıyorsun. İşin her yerde iş olduğunu, imkanların her yerde aynı olduğunu fark ediyorsun. Farklı iş kollarında farklı vizyonlar ediniyorsun. Kendini kapana kısılmış hissettiğin yerden çıkmış bir insana dönüşüyorsun.
Yola çıkarken kendime sadece şunu söyledim: “Ne kaybederim ki? Vakitse, vakit her türlü geçiyor. En fazla geri dönerim, kaldığım yerden devam ederim.” Çok güzel bir yazıda da şöyle diyor, “hayallerin için fedakarlık yapmazsan, hayallerinden fedakarlık yapmış olursun.” Hayatın akışı zaten hep aynı, bazen soru işaretlerine takılmadan o adımı atmak gerekiyor. Mutluluk her yerde mutluluk, her yerde seni bulacak bir şey. Burada yediğiniz çikolatayı oralarda da yiyeceksiniz. Zevkleriniz ve konfor alanlarınız değişmeyecek. Sizden asla hiçbir şey kaybettirmeyecek bu deneyimin adımlarını atmanın vakti gelince bunu anlayacaksınız.
