Çok yorgunum. Zamanım yok. Ben yetenekli değilim. Bunu başkası zaten yapacak. Artık çok geç. Şimdi doğru zaman değil. Ben bu konuda yetenekli değilim. Henüz hazır değilim. Korkularım var. Kimse bana yardım etmeyecek. Peki ya başaramazsam. Kendimi motive hissetmiyorum. Hiçbir şey yapmamayı tercih ederim. Zaten param yok…Henüz!
Hedefimizle aramızda duran tek şey, neden başaramayacağımıza dair kendimize uydurduğumuz bahaneler!
Artık onları öldürme vakti gelmedi mi? Unutmayın, boş bahanelerle ne kadar uzun zaman geçirirseniz, harekete geçmek için o kadar az zamanınız olur. Daha fazla tecrübem, param, zamanım olduğunda demek kolay…
Oysa ki, gelecek yıl bu zamanlar çok daha fazla bahaneniz olacak. Bu bir döngü. Ve bir kez döngünün içine düştüğünüzde, bundan kurtulmak çok daha zor olabilir.
Harekete geçmeniz için asla mükemmel bir zaman yok. Bir projeye başlatmak, dünyayı dolaşmak , ailenizle seyahate çıkmak, sevmediğiniz işi bırakmak, kitap yazmak, alışkanlığınızı değiştirmek ya da yeni bir hobi edinmek için hiçbir zaman mükemmel bir zaman yok. Bunu kabul ettiğinizde inanın çok daha anlamlı işler başaracaksınız.
Çoğumuz , bugünün işini yarın da yapabileceğine dair inatçı bir yanılsamayla yaşıyor. Sürekli olarak bu inanca tutunuyor ve iş ağır bir yük haline gelinceye kadar ertelemeye devam ediyor. Bunun açıklaması da şu olmalı;
Kontrol edilmediğinde her zaman daha rahat bir yola yöneliyoruz. Rahat bölgemiz zihinsel bir güvenlik durumu sağlıyor. Tam da bu noktada beynimizi konfor alanımızın dışına çıkarmak daha da zorlaşıyor.
Araştırmalar , hayatlarımıza dönüp baktığımızda en yaygın pişmanlıkların aldığımız riskler değil, almadıklarımız olduğunu gösteriyor. İnsanların tanımladığı birçok pişmanlık arasında, eylemsizlikten kaynaklanan pişmanlıkların sayısı, eylemden kaynaklanan pişmanlıkların neredeyse iki katı kadarmış. Yani , hayatımızın ilerleyen dönemlerinde en büyük umutsuzluğu yaratan, yapmadığımız şeyler olucak. Hala bugünü ve anı yakalamak için vaktimiz var!
Birçoğumuz için en büyük engel, basitçe başlamak kesinlikle.. Bir adım atmak için o önemli kararı vermek. Güvenli bölgenin dışına çıkabilecek zihniyeti geliştirirseniz hayal edebileceğiniz kadar büyük ve başarılı olabilirsiniz. Henüz kendinize yeterince güvenmiyorsunuz belki de… Peki ne zaman güveneceksiniz?
Geleceğe dair çok uzak düşünmeyin. Şu anda sahip olduklarınızı bulunduğunuz yerde , lu anda kullanın yeter . Sonrasında yaratıcı çalışmalarınızın büyüsüne tanık olucaksınız. Eğer üzerinde çok fazla düşünüyorsanız, muhtemelen onu öldürüyorsunuz demektir. Bugün başlayın!
Bankacılık kariyerimi bırakmaya 10 yılın sonunda tam bir hafta içinde karar verdim, sonraki hafta İngiltere için uçak biletimi almış ve sıfırdan kariyer planımı netleştirmiştim bile. Tüm riskleri göze alarak hem de . istemek ve harekete geçmek, başarmanın yarısıdır.
Bahaneleri aşabilirseniz, dünyada bir etki yaratmak için ihtiyacınız olan her şeye sahipsiniz demektir. İhtiyacınız olan şey, duygusal ve derinden bağlantı kurabileceğiniz o şeye , hayat amacınıza focus olmak.
Bu aşamada herşeyin yolunda gitmesini beklemeyin. Kesinlikle gitmiyor! Yani asla mükemmel olmayacak.Her zaman zorluklar, engeller ve zorlayan koşullar olacak. Zaman zaman özeleştiriyi arttıracak hatta kendinizden şüphe de duyucaksınız . Risk alma korkumuz hiçbir zaman ortadan kaybolmayacak sadece zamanla tanıdık hale gelecek . Ama tek çözüm tüm bunlara rağmen harekete geçmek. İlk e-kitabınız, makaleniz, şarkınız, podcast’iniz, serbest çalışmanız, yaratıcı fikriniz asla tatmin edici ve mükemmel olmayacak ve bunda bir sorun yok. Önemli olan daha başlamadan pes etmemek .
Kendimizi içimizdeki en iyiyi ortaya çıkarabilecek şekilde ifade ettiğimizde zaten başarılı olmuşuz demektir. Geçici başarısızlıklara rağmen adım adım geliştiğimizin farkında varmak mükemmel bir duygu. Anahtarımızsa, Israrcı olmak ve durmadan yola devam etmek.
Artık kendinizi sorgulamayı bırakın. Başkalarını dinlemeyi de… Evren sizin SADECE başlamanızı bekliyor. Söyleyeceklerinizi duymayı bekliyor. Yaratıcı ürün veya hizmetinizi kullanmayı bekliyor. Fikirlerinizi ve özgün çalışmalarınızı paylaşmanızı bekliyor. Bunu kendinize sürekli hatırlatın ve evrene doğru enerjileri gönderin.
“Başka birinin hayatını mükemmel bir şekilde taklit ederek yaşamaktansa, kendi kaderinizi kusurlu bir şekilde yaşamak daha iyidir.” diye bir deyiş var, bilirsiniz. Kim olursanız olun ya da ne olmayı hayal ederseniz edin, şunu unutmayın: Hiç birimiz bu dünyaya arka planda kalmaya, yardımcı oyuncu olmaya gelmedi. Herbirimiz kendi hayatımızın başrolünü oynuyoruz!
Özetle hiçbir şey için doğru zaman yok! Mükemmel zamanlama diye bir şey de yok!
Anlamlı bir şey yapmak için ihtiyacınız olan her şeye sahipsiniz. Eğer doğru geliyorsa, bugün başlayın. Hatta hemen , şimdi başlayın. Koşulların mükemmel olmasını beklemeyin.
Aykırı olanlar , doğru fırsatları yakalayan ve onlarla birlikte koşabilenler…Ne kadar az zamanları olduğunu fark eden ve bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışanlar. Ertelemeden gerçek yaşayabilenler!
Hayatı ve hayallerinizi ertelemediğiniz, sevginizi ifade edebildiğiniz, dilediğinizce gülüp, eğlenebileceğiniz bir hafta olsun.