Günışığı Kitaplığı'nın düzenlediği 17. Eğitimde Edebiyat Semineri, 12 Ekim'de FMV Işık Okulları'nın ev sahipliğinde gerçekleşti. Gelenekselleşen seminere bu yıl 43 ilden 700'ü aşkın öğretmen, eğitim yöneticisi, kütüphaneci ve akademisyen katıldı.
Seminerin kapanışında konuşan yazar, şair Murathan Mungan, "Her çeşit eğitim, öğretenle öğrenen arasında bir tür iktidar ilişkisi içerir. Eğer 'öğreteceksek', düşünmeyi öğretebilmeliyiz," diyerek, anadilinde sorulan bir soruyu anlamamanın, basit bir dil kaybı değil, düşünmeyi ve iletişimi kaybetmek anlamına da geleceğini hatırlattı. "Dili yalnızca öğretmekten değil, hissettirmekten de bahsediyorum," ifadesiyle eğitimcinin en iyi destekçisinin de edebiyat olduğunu vurguladı: "Edebiyat; duyarlılığımızı, dikkatimizi geliştirir, dünyaya bakan gözlerimizi yeniler. İyi edebiyat bir derinlik sanatıdır; insanı derinden bakmaya, kendini tanımaya, kendisi ve başkaları hakkında içgörü geliştirmeye yönlendirir. Önyargılarımızı yıkmak konusunda iyi bir yol göstericidir. Dikkatimizin çalındığı bu çağda iyi edebiyat bize vites küçülttürür!"
Türkiye Felsefe Kurumu başkanı, akademisyen, filozof Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, günün açılış konuşmasında eğitimcilere seslendi. "Felsefi düşünce, kişilerin uygun bir eğitimle kazanabileceği bir bakıştır," diyerek bütünsel planlanmış bir felsefe eğitimine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. "Başkalarına ve olaylara bakarken, kişinin sınırları ve kendi sınırlarını görmesini, bağlantılı düşünebilmesini ve bağlamlar içinde, ait olduğu bütünde yerini görebilmeyi amaçlar. En önemli sıkıntılarımızdan biri, bağlantılı düşünememektir. Ezbercilik de buna dayanır," sözleriyle felsefi düşüncenin önemine değindi.
Günışığı Kitaplığı genel yayın yönetmeni, yazar Mine Soysal ile Çınar Yayınları yayın yönetmeni, yazar Burcu Aktaş, çağdaş edebiyatımızı gölgeleyen yasaklamaları ve müdahaleleri ele aldılar. Bu değerli etkinliğin 17. Kez istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi genç edebiyatçılar için çok kıymetli. Emek veren herkese teşekkür borçluyuz.