Gülşah Elikbank

Her Şeye Rağmen Umut

Gülşah Elikbank

Geçenlerde uzun bir yürüyüş yaptım. Sahilde hayaller kurdum. Gün batarken düşündüm; dünya kendi halinde bu kadar büyülü bir yerken nasıl oluyor da içinde bu kadar mutsuz, huzursuz yaşam var? Neden birbirimiz için bu hayatı daha da zorlaştırıyoruz? Neden bazı insanlar hep ‘olmazcı’ tarafta? Nasıl oluyor da, bu sihri birbirimizle paylaşıp çoğaltmak yerine hınçla diğerlerinin elinden almak istiyoruz? Oysa doğa o kadar cömert ki...  Sahilde kendini akışa bırakmış kediler ve köpekler doğayla öyle uyumlu ki. İçinde kendi özleriyle yer alıyorlar, neyse o... Fazlası değil! Ya biz? Nedir bu olamamışlık hali... Kumda oynayan çocuklara bakıyorum ya da suyun sıcaklığını bile kontrol etmeden içine atlayan çocuklara... Anın içinde, canları istedikleri şekliyle ve istedikleri kadar kalıyorlar. Çocukken bildiğimiz bu kuralı büyürken unutunca mı işler sarpa sarıyor, ne dersiniz? 

Tüm bunlara  rağmen nasıl geleceğe dair bu kadar iyimser olduğumu soranlara; geçen sene değişik şehirlerde 3000 çocukla etkinlik yaptım, yeni nesli tanıdım, çok umutluyum onlardan. İyilik ve kötülüğe dair net fikirleri olan, yeni fikirlere son derece meraklı ve saygılı, bilimi ve sevgiyi her şeyin önüne koyan bir nesil. Bu yıl da etkinliklerde yoğunluğumu çocuk söyleşilerine ayıracağım. İlk etkinlik 300 çocuğumuzla Batman'da olacak mesela... Beni takip eden öğretmenlerden ricam, bana ulaşmaktan çekinmesinler lütfen. Her şehre gücüm, vaktim yettiğince gitmeye çalışıyorum.

Size güzel bir de film önereyim. Başrollerini Tilda Swinton ve Tom Hiddleston’ın paylaştığı “Sadece Âşıklar Hayatta Kalır” (Only Lovers Left Alive) filmi, 27 Ağustos Salı akşamı, yaz boyunca sinemanın en beğenilen filmlerini yemyeşil bahçe ortamında sinemaseverlerle buluşturan KüçükÇiftlik Film Kulübü Sunar: Bahçe Sineması’nda! Jim Jarmusch’un yorumuyla vampir mitolojisine taze bir soluk getiren ve avangart bir başyapıt olarak öne çıkan film, aşkları  yüzyıllardır süren iki vampirin hikâyesini anlatıyor. İki ölümsüz aşığın modern dünyanın boğuculuğu ve karmaşıklığıyla başa çıkma çabasını beyazperdeye taşıyan film, aşkın ve sanatın gücünü melankoli ve umutla harmanlıyor. Cannes Film Festivali’nde En İyi Film Müziği Ödülü’ne layık görülen film, yönetmen Jarmush’ın da üyesi olduğu SQÜRL grubu ve gruba eşlik eden Jozef van Wissem tarafından hazırlanan müzikleriyle de dikkat çekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları