Son zamanlarda “düşüncelerinizle evreni değiştirebilirsiniz” ve “herkes bir enerji” gibi iddialar sıkça karşımıza çıkıyor. Sosyal medyada dolaşan bu tür popüler söylemler, bilimsel temellerden uzaklaşıp hayal gücüyle karışınca birçok kişiyi yanıltabiliyor. Peki, gerçekten düşüncelerimizle evreni etkileyebilir miyiz!
Öncelikle, enerji kavramının bilimsel anlamına bakalım. Enerji, fiziksel bir kavramdır ve bir nesnenin hareket etme, ışık yayma ya da ısıtma gibi yeteneklerini ifade eder. Newton’un hareket yasalarını hatırlayalım: Bir cismi hareket ettirmek için kuvvet gerekir ve bu kuvvet, cismin kütlesi ile ivmesinin çarpımına eşittir (F=ma). Bu denklemi anlamak bile ciddi bir fizik bilgisi gerektirir.
Kuantum mekaniğine geçtiğimizde, enerji kavramı daha da karmaşık hale gelir. Kuantum fiziğinde, parçacıkların enerjileri ve davranışları Schrödinger denklemi gibi ileri düzey matematiksel denklemlerle tanımlanır. Bu karmaşık konuları tam olarak anlamadan, enerji hakkında kesin konuşmak zordur.
“Düşüncelerinizle evreni değiştirebilirsiniz” gibi söylemler, bilimsel kavramların popüler kültürde yanlış kullanılmasından kaynaklanıyor. Düşüncelerimizin, yalnızca pozitif düşünerek veya zihnimizi belli bir şekilde yönlendirerek fiziksel dünyayı değiştirebileceği iddiası, bilimsel bir temele dayanmamaktadır. Bu tür yaklaşımlar, enerjinin ne olduğu ve nasıl çalıştığı konusundaki ciddi bilimsel bilgiyi göz ardı eder.
Gerçek şu ki, enerji kavramını tam olarak anlamak fizik, matematik ve belki de benim de bilmediğim farklı alanların bilgisini gerektirir. Bilim, ciddiyetle ve dikkatle ele alınması gereken bir alandır. Düşüncelerimizin gücü elbette önemlidir, ancak fiziksel gerçeklikleri değiştirme noktasında bilimsel prensiplere dayanmak zorundayız.
Yoksa fizik, matematik ,tarih bilmeden sadece gözlerimizi kapatarak sadece hissedip hayal edersek…
Hadi yazıyı siz tamamlayın.
Saygılarımla…
