Mesut Nöbetçigil

Adım Adım Robotlaşma

Mesut Nöbetçigil

Bugün, bilgi neredeyse bir değer olmaktan çıkacak kadar kolay ulaşılır halde,  öyle değil mi? Dünyanın en ünlü ansiklopedileri cep telefonlarımızda. Ulaşılmasına, eskiden yıllarca yol kat edilmesi gerektiren temel kaynaklar şimdi ise elimizin altında. Bilmediğimiz yabancı dilleri, sağ olsun bilgisayar bize tercüme ediveriyor. Bu şartlarda bilginin -hani bollaştıkça bir şeyin değeri düşer ya- değeri düştü, bir meta haline geldi. Şimdi daha değerli olan nedir? Bilgiyi yeniden anlayacak, kullanacak insanın zihnindeki oluşturma, tasarım ve akıl yürütme yeteneklerinin hareketlendirilmesidir değerli olan. Hazır bilgi, hazır kalıplar insanı tembelleştiriyor. Ben şimdi bakıyorum, ev kadınları bile çorba yapacak, Youtube'da bunun videosu var, oradaki usta ne derse onun dediği gibi birebir bakarak yapıyor. Artık yemek yapmıyor bile hazır almayı tercih ediyor. Dolayısıyla sadece yemek konusu değil, büyük konular, metafizik konular, dini konularda da benzer hazır kalıplar oluşuyor ve o hazır kalıplar bir tüketim metası gibi toplumun önüne konuyor. Fakat toplumları yönlendiren teşkil edici akıllar var. Teşkil edici akıllar, bu haberleşme ve görsel, işitsel imkânları sebebiyle bize 24 saat ulaşıyor ve bizim kendimizle baş başa kaldığımız zaman giderek daralıyor. Çoğumuzda kayboluyor.  Artık kendi kendimizle de kalamıyoruz. Pek çoğumuz da artık kendi kendimizle kalmayı bir felaket gibi hissediyor, ondan da ödümüz kopuyor. Yalnızlık bu çağın insanının en korktuğu problemlerden biri. Halbuki bizim kültürümüzün kendi orijinalitesiyle yürüdüğü devirlerde yalnızlık, kendinle kalıp düşünme imkanı olarak görünür ya da dostlarıyla baş başa vakit geçirmek olarak bilinirdi.
Bu devrin insanı dört bir yandan üzerine boca edilen adeta sürekli bir bombardıman gibi konfeksiyon fikirler, konfeksiyon kanaatler karşısında kendi olma şansını ya kaybetmeyi kabul edecek ya da kendi olmak için yeniden bir derlenip toparlanacak. 
İnsan merkezli bir kültürün çoğu, insanı "tüketici" bir robot olarak gören zihniyetin tahakkümü altına düşmek üzere...
Ya robotlaşacaksınız, bir tüketim kölesi olarak o tüketimin pazarlamasını yapan üretici, teşkil edici akılların kontrolü altına gireceksiniz, bir ömür belki de bile isteye onlara kölelik yapacaksınız ya da kendin olma yolunu tercih edeceksiniz. Kendin olma yolunu tercih etmeye niyetlendiğiniz anda önünüze bu anlama ve inanma konusu çıkacak. Ve artık birilerinin önderliğinde, birlerinin ardından peşi sıra giderek yalıtılmış bir dünyada yaşama şansınız olmayacak. Dört bir tarafı da görüyorsunuz, o halde pasif bir tabi olmak yerine aktif ve kendi dünyasını inşa eden, üreten bir insan olacaksınız. Siz kendiniz olacaksınız.

Yazarın Diğer Yazıları