Mesut Nöbetçigil

AĞIZ TADI (1)

Mesut Nöbetçigil

Ağız tadı, tabii ki her şeyden önce bir dirlik, düzenlik hali. Her şeyin olağan, rutin/ herkesin alıştığı "ya bu iş böyle olur herhalde" "böyle giderse çok güzel olur, keyfine diyecek olmaz" dediğimiz türden kendimizi kaptırdığımız olağan yaşam standartları, aslında bizim de ağız tadımızı belirliyor. Biz ona alışmışız, onu gözden çıkarmaya hiç niyetimiz yok, öyle olsun, öyle de gitsin, bundan beri alıştığımız ve sahiplendiğimiz yaşama biçimi. Belki de bir yaşama deseni. Bu nedenle biz ağız tadını bozulduğu zaman fark ediyoruz, tadımızın bu olduğunu bunu kaybettiğimiz zaman anlıyoruz. Çok tatsız şeyler olabilir, bazen hiç hoşlanmadığımız birisi gelir aramıza; bir laf sokar, tadımızı tuzumuzu kaçırır. Bazen her şey yolundayken yani gerçekten büyük bir keyfiyle hayatı solumaya devam ederken bir haber gelir ve o haber o andaki bütün düzenimizi, dengemizi, bütün keyfimizi yerle bir eder. Perişan oluruz, paramparça oluruz. Bazen bir an, bir söz, bir sürpriz, nereden çıktı diyeceğimiz biri ile karsılaşmalar ağzımızın tadını mahveder. O  zaman ne yapmalı, yani bu ağız tadı hikâyesini her durumda bizi sarsacak kaybettirecek noktada mı tutacağız? Ağzımızın tadının bozulmasını önleyecek bir direnç noktamız, bir dayanıklılığımız falan yok mu? E, herhalde vardır ama o yüksek bir olgunluk gerektiriyor. Her dakika hayatımıza giren tuhaf, ilginç, sıra dışı, tadı kaçıran şeylere karşı dayanıklı olmak o kadar kolay değil. Yüzümüz asılır, kireç gibi olur, titremeye başlarız. Gelen haber, gelen adam, kadın, her neyse o gelen birdenbire bizi oraya sığamaz hale getirir. Canımız sıkılır. Bu tür durumlarda ne yapmak gerektiği konusu tabii ki hepimizin derdi ve bu durumlarla da çok sık karşılaşıyoruz. Mesela son zamanlarda rahat yemek yiyebiliyor musunuz, lokmalarınızı keyiflice yutabiliyor musunuz? Çatalla tabağa uzandığınızda mesela ekranda Gazze’den gelen görüntüler,orman yangınları  sizin keyfinizi kaçırmıyor mu? Kuşkusuz kaçırıyor. İnsanın bu tür durumlarda ağzının tadının bozulmaması da tuhaf bir şey... Bazı anlarda ağzınızın tadı bozulsun. Yani vicdanınızı, ruhunuzu, kimliğinizi acıtan şeyler karşısında vurdumduymaz olmanın da böyle pek kabul edilebilir bir tarafı yok
 

Yazarın Diğer Yazıları