Bugün ülkemizde uygulanan Serbest Piyasa ekonomisi 24 Ocak 1980’in ürünüdür…
Rahmetli Süleyman Demirel’in talimatıyla, yine rahmetli Turgut Özal tarafından hazırlanmıştı…
O günlerde ülkede ekonomik olarak yaşanan istikrarsızlık, üretimin azalması ve karaborsacılığın oluşması gibi durumların ortadan kaldırılması için kamu harcamalarının sınırlandırılması, serbest döviz kuru gibi ekonomik önlemlerle mücadele etmek hedeflenmişti…
Bir çeşit seferberlik hali idi ve başarılı da oldu…
Bir yıl içinde hedefe ulaşıldı ve enflasyon hatırı sayılır oranda düştü…
Serbest piyasada;
Fiyatlar alıcı ve satıcı tarafların karşılıklı anlaşmasıyla belirleniyor ve hükümetin müdahalesi söz konusu olmuyor. Sadece fiyat mekanizmasının kullanılması esas oluyor. Tıpkı günümüzde olduğu gibi…
Gelelim bugüne…
Ne yazık ki günümüzde serbest piyasa anlayışı aldı başını gidiyor. Gerek göç ile yaşanan büyükşehirlerdeki nüfus artışları, gerekse de iklim koşulları dengeleri alt üst etti…
Bütün bu olumsuzluklara bir de kişilerin ahlak erozyonundaki kayıplar eklenince “serbest piyasa ekonomisi”, adeta “fırsatçılık ekonomisine” dönüştü…
Günümüzde vatandaş çare ararken, gerek iktidar ve gerekse de yerel yönetimlerin artık “müdahil olma”ları kaçınılmaz hale geldi…
1980 öncesi pazar yerlerinin girişlerinde satılan tüm ürünlerin alış ve satış fiyatları yazardı ve de zabıta denetimi olurdu…
Hiçbir esnaf satış fiyatının üstüne çıkamazdı…
Ama bugün, tezgahlar olsun, vitrinler olsun “ateş çemberi”nden farksız…
Herkes istediği fiyata satabiliyor…
Tarlada 2 lira olan bir ürün pazarda 20 lira, markette 40 lira…
Şimdi aynı ürünü siz…
2 liraya tarladan aldınız, pazarda 40 liraya, markette 60 liraya da satabilirsiniz…
Canınız isterse üzerine 100 lira diye etiket de koyabilir siniz…
Kimse size “hop kardeşim” diyemez…
Kalem sizde, kağıt sizde…
Yaz yazabildiğin kadar…
Neymiş efendim, serbest piyasa ekonomisiymiş…
Bunun adı öyle serbest piyasa, falan değil…
Bunun adı düpedüz:
“Kazıklamak serbest ekonomisi”
Zaten Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’da çarşı-pazar konuları geçtiğinde hep aynı dertten muzdarip olduğunu dile getiriyor ve “boykot edin” diyor…
Bence de fahiş fiyatla satılan ürünleri boykot etmenin tam zamanı…
Günün Sözü:
Almayın mazlumun ahını, hepinizden çıkacak aheste-aheste…