Mustafa Uygun

Cemre

Mustafa Uygun

Sözlükte “kor parçası; çakıl taşı” gibi manalara gelen cemre, bir fıkıh terimi olarak hacıların kurban bayramı günlerinde Mina’da attıkları küçük taşların her birini ve bu taşların atıldığı üç ayrı yeri ifade eder.

Bir de halk arasında kullanılan halk takvimi vardır.

Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, resmi takvimden farklı olarak tabiat olaylarına ve bunların tekrarlarına dayalı tecrübelerle oluşan döngüsel tabloya halk takvimi denildiğini ifade etmektedir.

Halk takviminin, yazının bulunmasından sonra ortaya çıkan ve benimsenen bir olayı “sıfır” kabul eden çizgisel takvimden farklı olduğunu belirten Oğuz, “Halk takvimi, doğada gün, ay, mevsim ve yıl gibi tekrarlanan olaylara dayalı olabileceği gibi kıtlık, bolluk, sel, yangın, deprem, savaş, doğum ve ölüm gibi toplumu derinden etkileyen felaketler, sevinçler veya çiçek açma, yaprak dökme, ekin biçme, bağ bozma ve koç katma gibi tekrarlanan olaylar üzerine de oluşabilir”.  demiştir.

Halkımızın arasında yaygın olarak baharın müjdecisi olarak bilinen sıcaklığın artması olayına cemre denir. Cemre’nin birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır. Üç tane olan cemrenin birincisi havaya (19-20 Şubat), ikincisi suya (26-27 Şubat) ve üçüncüsü de (5-6 Mart) toprağa düşer.

Cemre düşmesi hayvancılıkla uğraşanlar için soğuk nedeniyle dışarıya çıkartamadıkları hayvanların otlaklara kavuşma zamanının yaklaştığını, tarımla uğraşanlar için de toprağın işlenme dönemine gelindiğini ifade ediyor.

Şubat ayı tabiatı gereği zaten soğuk karaktere sahip bir aydır.

Ancak bir de 28. Şubat (1997)  vardır ki hiçbir Şubat ondan daha soğuk olmamıştır.

Ne hazindir ki, o gün bu gündür Şubatlar hep şiddetini devam ettirerek gelmiştir. Bir kere 28 Şubatın mimarları “Bin yıl sürecek.” diye ant içmiştir. O günleri iliklerine kadar yaşayanlardan biriyim…

O günün mazlumları bu günün zalimi olamaya aday olmaları beni derinden yaralamaktadır.

16 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından 20 Temmuz sivil darbesi “28 Şubat post modern darbesine” rahmet okutacak şiddettedir.

KHK (Kanun hükmünde kararname)  zulmüyle insanlar, kadın- erkek, genç-

yaşlı, hasta- sağlıklı,  asker- sivil bir anda terörist oluvermiştir.

Oysa yöneten, yönetilen herkes biliyor ki:

“KANUNSUZ SUÇ OLMAZ, OLAMAZ.”

Bir bahar daha geldi suya havaya cemreler sırasıyla düştü. Dilerim Allahtan bu cemreler önce zalimlerin kalbine düşsün ki, merhamete ve hukuka uyansınlar.

Sonra da mazlumların kalplerine ve hanelerine düşsün ki memleketime bahar gelsin, âmin.

 

Yazarın Diğer Yazıları