Halk arasında “fitre” denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının sonuna erişen ve asli ihtiyaçlarından başka nisap (bir ölçü adı) miktarı mala sahip olan, her müslümanın ödemesi üzerine vacip olan, mal ile ilgili bir ibadettir.
Fıtır sözlükte “orucu açmak” , fıtra da “yaratılış” anlamına gelir. Bu tanımlara göre fıtır sadakasına; baş zekâtı, yaratılış sadakası ve can sadakası da denmiştir.
Normal zamanlarda bir salih amele en az 10 sevap (En’am 6/ 160) yazıldığı halde Ramazan ayında 1000 sevabın verilmesi mali ibadetlerin de bu ayda diğer zamanlara göre daha fazla yapılmasına neden olmuştur.
Fıtır sadakası Ramazan orucunun da farz kılındığı hicretin ikinci yılında, zekâttan önce farz kılınmıştır.
Dini bir yükümlülük olmasının gerekçesi sahih hadislerdir. Bu hadisler aynı zamanda efendimiz dönemindeki uygulamalara da örnek olmaktadır.
Hazreti Ömer’ in oğlu Abdullah’ın haber verdiğine göre:
“Hz. Peygamber fıtır sadakasını bir sa’(ölçek) hurma ve bir sa’ arpa olmak üzere, köle, erkek- kadın, küçük ve büyüklere insanlar bayram namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.”
Allah Kur’anda; ” Allah’ın sana verdiğinden (O’nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.” buyuruyor.(Kasas, 77)
Günümüzde ise Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bulunan Din İşleri Yüksek Kurulunun aldığı “kurul kararları” na göre fitre miktarı belirlenir.
Bu yıl (2024) belirlenen fıtır sadakası miktarı 130 liradır.
Fıtır sadakasının ahiretteki sevabından başka pek çok bireysel ve toplumsal faydaları da vardır.
- Kişiyi cimrilikten kurtarır.
- Malınız manevi kirlerden arınır.
- Paylaşmanın eşsiz hazzını ve zevkini tattırır.
- Malına kötü gözle bakanların, hasitlerin önüne set olur.
- Zenginle fakir arasında duygusal bağ kurulur, manevi köprü kurulur.
- Bu sayede fakir başkalarına el açmaktan korunmuş olur.
- Zenginle fakir arasındaki ekonomik uçurum bir nebze kapanır.
- Mükellefi cehennem azabından korur. Orucun kabulüne vesile olur.
Zekât ibadeti de fitre gibi mal ile yapılan ibadetlerdendir.
Zekâtın anlamlarından biri de temizliktir.
O da fıtır sadakası gibi kalbi, cimrilik, haset gibi duygulardan; malı haramdan ve helak olmaktan koruyan bir özelliğe sahiptir.
Sevgili Peygamberimiz “Zekât İslam’ın köprüsüdür.” buyurmuşlardır. Fakirle zengin arasında köprü, dünyayla ahiret arasında köprü, gönülden gönüllere köprü.
Kimlere zekât verileceği ayetle belirlenmiştir.
“Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe, 60)
Zekât ve fitre temlik esastır, o yüzden şu sayacağımız yerlere zekât ve fitre verilemez:
Camiye ve cami inşaatına, okula ve okul inşaatına, çeşme ve yol hizmetine ve burada adını (yanlış anlamalara ve polemiğe sebep olur diye) yazamayacağımız birçok yere daha zekât ve fitre verilemez. Sadece bağış yapılabilir. Akrabalardan Usul ve fürua da fitre ve zekât verilemez. Konunun detayı için Türkçe yazılmış ilmihal kitaplarına bakınız.
Zekât mükellefi misiniz, bu yılki zekâtınızı hesapladınız mı? Sizin fitreniz hangisi, tercihinizi yaptınız mı?
Önemli Not:
Çeşitli sebeplerden ömrü boyunca bir daha oruç tutamayacak olan Müslümanlar, fidye verecekler.
Bir fidye ise Ramazan ayının her bir günü için bir fitre (130 TL) olacak şekilde hesaplanır.
Örnek: Bu yıl için 30X130 = 3900 TL.