Koca bir yılı geride bıraktık, her birimiz kendi muhasebemizi yapmalıyız.
“Ey İman Edenler! Allah’tan korkun ve herkes yarın için ne hazırladığına baksın. Muhakkak ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” buyuruyor, yüce Rabbimiz.
“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için ciddi çalışandır. Âciz kişi de, nefsini duygularına tâbi kılan ve Allah’tan dileklerde bulunup duran (bunu yeterli gören) dir.” buyurmuş, Allah’ın elçisi…
Meşhurdur:
“Hesaba çekilmezden önce kendinizi hesaba çekiniz.” sözü.
Evet, sevgili okurlar yeni bir yıl, yeni ümitleri beraberinde getirdiği gibi, geçen yıl da birçok şeyi ömrümüzden alıp götürmüştür.
2023 yılı adeta felaketler yılıydı.
6 Şubat büyük depreminde yüz binlerce canımız enkaz altında kaldı. Yürekler yandı, ocaklar söndü.
Ölen öldü, kalana da acı kaldı. İnancımıza göre depremde ölenler hükmi şehit sayılır, mekanları Firdevs cenneti olsun.
Depremler, felaketler hayatımızın acı gerçekleri, artık onunla yaşamayı öğrenmiş olmalıyız. Aynı acıları tekrar yaşamamak için dersler çıkarmış olmalıyız.
Başa gelen her musibet ya bir cinayetin neticesi, ya da bir mükafatın mukaddimesidir.
Öte yandan geçen haftalarda gelen şehit haberleri…
Bir cana kıymak bu kadar kolay olmamalı…
Kolay mı yetişiyor, Koçyiğitler? Terör artık bu ülkeden gitmeli, kökü ve kaynakları yeniden yeşermemek üzere kurutulmalı.
Bir de “hilafet isterükler” yükselmeye başladı.
Hemen ifade edelim ki, hilafet dini değil siyasi bir meseledir. Siyasi meselelere din ve diyanet meze yapılmamalıdır, çok tehlikeli. En büyük zararın da dine dokunacak olmasıdır.
Hilafet, tamam da “Raşit Halifeler” Hz. Ebubekir, Ömer, Osman, Ali (R.A) gibi mi olacağız?
Eğer cevap “evet” ise buna engel hilafetin yokluğu mudur?
Ya da Hilafete karşı olanlar, hilafet üzerinden aslında dine mi karşıdır?
Hilafetin benim kişisel hayatıma, Allaha olan kulluğuma, ahlakıma, adalet anlayışımıza, sosyal ilişkilerimize nasıl bir katkısı olacak?
Ya da halifelik olmayınca din elden mi gidecek?
Değerli okurlar uyanık olalım, II. Abdülhamit’ i tahttan indirmek isteyenler de “şeriat elden gidiyor.” sloganını atıyorlardı. Halbuki o zamanlarda devlet kısmen şeriatle yönetiliyordu…
Gençler hatırlamaz, bir dönemde de “Laiklik elden gidiyor.” sloganları çok meşhurdu.
Bunun provokasyon olduğunu anlamak için yüksek IQ sahibi olmaya gerek yok diye düşünüyorum.
Bütün bunlar bana, yapılan haksızlık ve hukuksuzlukları halkın gözünden ve gündeminden kaçırmak için “Tavandaki fareye baktırma” çabaları gibi geliyor.
2024 yılının 2023 yılından daha hayırlı olması dileklerimle…