İslam Âleminin heyecanla beklediği ve “Üç Aylar” diye isimlendirdiği mübarek bir zaman dilimine giriyoruz.
Üç aylar, Recep ayıyla birlikte 12 Ocak 2024 Cuma günü başlayacak.
Recep Ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan geceye de “Reğaip Kandili” denilmiştir.
Üç ayların başlangıcından sonra ilk kandil, Recep ayının ilk manevi günü olan Regaip Kandili ile 11 Ocak 2024 Perşembe gecesi gerçekleşecek.
Kandil, elektriğin henüz olmadığı dönemlerde bir aydınlatma aracı olarak kullanılmıştır.
Özellikle Osmanlı döneminde işte bu elektrik yerine kullanılan kandiller mübarek gecelerde idarecilerin emriyle minarelerin üstüne asılarak halkın dikkati çekilmek istenmiştir.
“Bu minaredeki kandiller nedir?” diye soranlara da:
“Bu gece Reğaip gecesi, yanan kandiller de Reğaip kandilidir.” diye cevap verirlermiş.
Ayrıca kulluk hayatımıza yeniden heyecan kattığı ve günahlarla kararan kalplerimizi okunan Kur’an ve yapılan ibadetlerle aydınlattığı için de bu gecelere “Kandil” denilmiştir. Peygamber efendimiz bir keresinde:
“Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır.” diyerek peş peşe gelen bu mübarek üç aya dikkatlerimizi çekmiştir.
Receb ayı aynı zamanda iki mübarek geceyi içinde barındıran müstesna bir aydır. Bu gecelerden ilki Reğaib kandili Receb ayının ilk Cuma gecesi, ikincisi de Miraç Kandilidir.( Receb ayının 27. Gecesi)
Peygamberimiz, Recep ayına ulaşınca şöyle ederlerdi:
“Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bizler için mübarek eyle ve Bizleri Ramazan ayına kavuştur.”
Üç Aylarda Neleri yapalım, neleri yapmayalım?
Siz değerli okurlarıma üç aylar süresince yapılabilecek bazı ibadetleri tavsiye niteliğinde arz ediyorum:
Öncelikle maddi ve manevi kirlerle kararmaya yüz tutmuş kalbimizi arındırmakla işe başlayabiliriz …
Geçmiş ve gelecek günahları bağışlandığı müjdelenen Hz Muhammed (a.s) bile günde yüz kere tövbe ve istiğfar ettiğini söylüyor, o halde biz de her gün en az yüz kere, fırsat buldukça günahlarımızdan tövbe edip, Allahtan bağışlanmamızı dileyelim,
“ESTAĞFİRULLAH” diyelim. Unutmayalım ki, günahlarından samimi tövbe eden, sanki o günahları hiç işlememiş gibidir.
İmanımızı ve Müslümanlığımızı tekrar gözden geçirelim, “La ilahe illallah Muhammedün Rasülüllah” kelime- i tevhidini söyleyebildiğimiz kadar söyleyelim ve onu anlamaya çalışalım. Bu cümleyi söyleyince neyi kabul ettiğimizin, neyi reddettiğimizin bilincine ulaşalım.
Bu ayları değerlendirme hususunda yine Kuran okuyalım ve Türkçe tefsir ve mealini okuyalım. Zira Kur’an okunmak, anlaşılmak ve yaşanmak için inmiştir.
Yaşarken “Yürüyen Kur’an” şerefine layık olmuş Hz. Muhammed’in hayatını okuyalım.
Sabah namazları dâhil, namazlarımızı mümkün oldukça camide ve cemaatle kılalım.
Manevi hayatımıza zarar verecek ortamlardan ve arkadaşlardan uzak duralım.
Dilimizi yalan, gıybet, dedikodu, iftira ve küfür etmek gibi günahları işlemekten koruyalım.
Lağımdan daha kirli sosyal medyayı daha az kullanalım.
Varsa kötü alışkanlıklarımız, bu ayları vesile yaparak kurtulmaya gayret edelim.
Kılamadığımız namazlarımız, tutamadığımız oruçlarımız varsa onları yine bu aylar içinde telafi etmeye çalışalım. Kendimiz, ailemiz, aziz Türk milleti ve bütün Müslümanların selameti için dua etmeliyiz.
Bu vesileyle başta siz değerli okurlarımın, Âlem-i İslam’ın ve mensubu olmakla şeref duyduğum Müslüman Türk Milletinin mübarek “ üç aylarını ve Reğaib Kandilini” tebrik ederim.