Ozan Sönmez

Yüreğimizi Yakan Yangının İzleri değil İzleyenleri!

Ozan Sönmez

"Vatanın kalbi ormanın derinliklerinde saklıdır, ormansız kalmış bir millet ölmüş bir millettir”

Andre Theuriet

-------

Son yıllarda tüm dünyada etkisini gösteren küresel ısınma kaynaklı doğa olaylarından en fazla nasibini alan ülkelerin arasında biz de yer alıyoruz.

Türkiye’nin iklim değişikliğinin etkilerini en ağır hisseden ülkelerden biri olduğunu vurgulayan İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı ve Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Uzmanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, “Bilimsel bir rapora göre Doğu Akdeniz dünya üzerindeki en hızlı ısınan bölgelerden biri. Özellikle yaz aylarında bu ısınma daha belirgin hale geliyor. Sıcak ve kuru hava koşulları, yangınların hızla yayılmasına ve daha yoğun hale gelmesinde en etkili faktörler. Türkiye, bu nedenle Portekiz ve İspanya gibi ülkelerle birlikte en yüksek yangın tehlikesine sahip ülkeler arasında yer alıyor. 2024 yazında Türkiye’deki artan orman yangınlarının temel sebebi iklim faktörleri. İnsanlar yangınları başlatan en önemli etken olsa da uygun hava koşulları ve bitki örtüsü yangınların bu kadar geniş ve kontrol edilmesi güç hale gelmesini kolaylaştırıyor” açıklamalarında bulundu.

Yukarıda yer verdiğim bölgemizin coğrafi gerçekliklerine; yurdum insanının vurdumduymazlığı ve ihmalkarlığı da eklenince yaz aylarında yüreğimizi tatil heyecanı değil olası orman yangınlarının tedirginliği sarıyor.

Nitekim yaz döneminin başından bu yana İzmir'de; Bayraklı, Buca, Çeşme, Çiğli, Dikili, Foça, Gaziemir, Karaburun, Karşıyaka, Kemalpaşa, Kınık, Menemen, Menderes, Seferihisar, Selçuk, Torbalı ve Urla olmak üzere 17 ilçede orman yangını meydana geldi. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu'nun yayınladığı rapora göre sadece Haziran ayında, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla orman yangını sayısı 4.3 kat, yanan orman alanı ise 25.3 kat arttığı tespit edildi. Aynı raporda on üç yıllık (2011 – 2023) yangınların çıkış nedenleri değerlendirildiğinde; yangınların %32’si ihmal ve dikkatsizlik, %5’i kasıt, % 5’i kaza, %46’sı nedeni bilinmeyen yangınlar olmak üzere %88’inin insan, %12’sinin ise yıldırım vb. doğal kaynaklı olduğu ortaya konuldu.

Bu vahim tabloya bir de hiçbir acı olaydan ders almayan, sözüm ona hizmet aşkıyla yanıp tutuşan yöneticilerimizin tedbirsizliği eklenince olan yine ormanlarımıza oldu.

------

Çok değil daha birkaç yıl öncesinde Antalya’da, Kaz Dağları'nda, Marmaris'te, Mardin'de ve Diyarbakır'da orman yangınlarını çok acı bir şekilde yaşadık. Her doğal afette olduğu gibi afet öncesi alınması gereken tedbirlerin neden alınmadığını konuşmayıp, yine afet anında ortaya çıkan birliktelik üzerinden hamaset yapıp durduk. Ve tabi ki afet sonrası aynı acıları yaşamamak için harekete geçmek yerine ideolojik farklılıklarımızı hatırlayıp sorunu çözmeye değil, suçu birbirimize yıkmaya çalıştık.

Gelelim İzmir'deki orman yangınına... Yıllardır alınmayan yangın söndürme uçakları ile nüfusa ve kentleşmeye paralel genişletilmeyen itfaiye teşkilatının yetersizliğine bir de ana akım medyanın tavrı eklenince İzmir’de yaşanan acı daha da trajik bir hal aldı. Son 20 yılda içten içe çürüyen ana akım medya, teknolojinin bu denli geliştiği bir dönemde İzmir’in göbeğinde Karşıyaka'nın Yamanlar Bölgesi’nde başlayan ve kısa süre içerisinde Çiğli ile Bayraklı'yı da etkisi altına alan devasa yangını görmüyor ya da görmek istemiyordu. Belki de her fırsatta hor görülen İzmir’e yine üvey evlat olduğu hatırlatılmak isteniyordu. Ormanlar kül olurken, yerleşim yerleri boşaltılırken, binlerce hayvan ölümün kıyısında geziyorken özetle ülkenin en büyük üçüncü şehri dumanlar altında kalmışken; ülkenin lokomotif kanallarında meclisteki kavgada ilk yumruğu hangi milletvekilinin attığını tartışılıyordu. İzmirliler, Büyükşehir ve ilçe belediyesi ekiplerinin mevcut imkanları, dijital mecrada yayın yapan birkaç sayfanın (İzmirgibiyiz vb.) haberciliği, derneklerin cansiperane çabası ve gönüllü kuryelerin desteğiyle canının derdine düşmüşken; gereksiz bir kavga kadar ülke gündemine gelemiyordu.

------

Evet, ormanlarımız küle döndü. Evler, çiftlikler, arabalar yandı. İnsanlar evsiz kaldı. Hayvanlar, doğal yaşam alanlarını kaybetti. Yıllardır birçok şehrimizde olduğu gibi İzmir'in de hasarı büyük, yaraları derindi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yangından etkilenen yaklaşık 200 bin metrekare alanın yeniden yeşillendirilmesi, evleri ve mülkleri zarar gören vatandaşların zararının karşılanması için çalışmaların başlatıldığını duyurdu. Belki zor olacak ve biraz da uzun sürecek ama dağlarımızda yine çiçekler yeşerecek. İzmir el ele verip yangının izlerini silecek ama İzmirliler, şehirleri cayır cayır yanarken kendisini izleyenleri asla hafızasından silmeyecek.

------

Saygıyla...

18 Temmuz 2024 günü Bergama’nın Çobanlar Mahallesi’nde meydana gelen yangının söndürülme çalışmalarına destek vermek için bölgeye giden ve içerisinde bulunduğu kamyonetin devrilmesi sonucu hayatını kaybeden Orman İşletme Müdürü Şahin Dönertaş'a Allah'tan rahmet, ailesine sabır diliyor, mücadelesini saygıyla selamlıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları