Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıya çözüm bulabilmek için iktidar sürekli eylem planları açıklıyor. Bunlardan biri de tasarruf tedbirleri.
Garip olan tasarruf konusunu vatandaştan beklemek. Bu doğrultuda şimdi de kredi kartı taksitleri düşürülüp faiz oranları arttırıldı.
Her şey de olduğu gibi yine fatura vatandaşa kesildi. Yeterince parası olsa kim her ay o kadar faiz ödeyip kredi kartı kullanır. Sorun geçinecek kadar maaş alınmaması. Bir kaç uç örnekten yola çıkıp vatandaşı suçlamak abesle iştigal.
Neymiş efendim pahalı telefon alanlar varmış. Açıklasınlar bakalım kaç kişi yapmış bu alışverişi. Bunu yapan var yok değil ama iyi incelesinler bunun sebebini. Amaç pahalı telefon kullanmak değil. Taksitle aldıkları telefonu peşin fiyatına ikinci elde satıp geçim sağlamaya çalışmak.
Tasarruf devletten başlasın. Önce makam arabası sevdasında son verilsin. Bakanlara hadi neyse diyelim. Tüm genel müdürlükler, belediye başkanları, kısım müdürleri say say bitmez makam arabası kullanıyor. Bunların alım maliyeti üzerine kullanan şoför maaşı, aracın bakım maliyeti vb. de eklenince ortaya devasa rakamlar çıkıyor.
Kamu dinlenme tesisleri, misafirhaneleri, meclis lokantası yaz yaz bitmez.
Devlet önce tüm kurumları ile tasarrufa gitmeyi başarsın zaten vatandaşın tasarruf etmeye ihtiyacı kalmaz.
Oy isterken baş tacı olan vatandaşa her şeyin bedelini ödetmeye çalışmayın. Ne ödeyecek bedel ne de yaşayacak ekonomik gücü kaldı insanların.
Devlet tasarrufu öğrensin artık.