Merhabalar! Aşk, insanı heyecanlandıran, birçok kişinin midesinde kelebekler uçuşturan çok özel bir duygudur. Bu özel duyguyla tanışan birçok kişi kendini şanslı hissederken, kimileri için aynı durum söz konusu değildir. Yeni birisiyle tanışacağınız zaman ya da romantik bir ilişki ihtimali söz konusu olduğunda korku ve kaygı duymaya başlıyorsanız burada filofobik olma ihtimaliniz yüksek. Aşık olma ya da duygusallık korkusu olarak bilinen bu sorun, bireyin yakın duygusal ilişkiler kurmasını zorlaştıran ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu durum çoğu zaman, kişinin yakın ilişkilerde yaşadığı hayal kırıklığının bir anlamda öğrenilmiş çaresizliğe dönüşmesiyle ortaya çıkar. Tetikleyici travmatik bir ilişki deneyimi, hayal kırıklıkları, istismar, reddedilme, bağlanma eksikliği ya da son ilişkinin bitiş şekli (ani kayıplar, aldatılma gibi) nedeniyle ortaya çıkar. Aşkı ve yoğun duyguları kontrol altında tutulması gereken bir zaaf olarak görmeye başlayan birey, yeni bir insanla tanışma isteğini kaybeder ve aşık olmaktan kaçınır. Bireye yoğun bir duygusal karmaşa yaşatan filofobi, kişinin kendi kendini zihinsel bir yalnızlığa sokmasına kadar varabilir. Yaşanan olumsuz duygusal deneyimler, keskin bir ön yargıya dönüşerek gelecekteki duygusal ilişkileri başlamadan bitirme potansiyeline ulaşır.
Peki ne yapılabilir?
Bireyin duygusal olarak yakın olmak istediği kişiyle sağlıklı ve yapıcı bir ilişki kurmasını engeller. Ayrılıktan sonraki 6-12 ay arasında kaçıngan davranılması normaldir. Ancak 12 aydan uzun sürüyorsa, bir uzmandan yardım alınabilir. Filofobi tedavisi, bireyi korktuğu durumla yüzleştirmeyi temel alır. Katı ön yargılar nedeniyle körelmiş sevme duygusunun uyandırılması için sıklıkla hayal etme tekniği uygulanır. Hayali olarak maruz bırakılan birey, kendi oluşturduğu endişe ve korkularla yüzleşir.
