Sultan TANGÖREN

23 Nisan yaklaşırken...

Sultan TANGÖREN

23 Nisan yaklaşırken içimizdeki çocuğun da neşelendiğini hissetmeye başladı bir çoğumuz. Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan günününün Çocuk Bayramı olarak kutlanmasına karar vermiş. Çocukken bu bayramın beni ne kadar heyecanlandırdığını hatırlıyorum. Bir de hazırladığımız gösteri için ne kadar ciddi provalar yaptığımızı. Çocukluğunda 23 Nisan'ı dolu dolu, coşkulu kutlamalarla geçirmiş bir nesil şimdi kendi çocuğuna bu bayramın değerini ve güzelliğini öğretmeye çalışıyor.

23 Nisan tatil mi?

23 Nisan yaklaşırken en çok merak edilen konular tatil olup olmadığı, toplu taşımanın ücretsiz olup olmadığı, okul- belediye etkinliklerinin kaçta başlayıp son bulacağı ile ilgili oluyor. Ancak 23 Nisan yaklaşırken üzerine düşünmemiz gereken en önemli konulardan biri çocuklarımıza nasıl daha iyi bir gelecek sağlayabileceğimizi düşünmek olabilir.

Sadece eğlenceden ibaret mi?

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çocuklar için sadece bir eğlenceden ibaret değil. Aynı zamanda büyükler içinde bir hatırlatma. Çocukların toplumun geleceğini temsil ettiğini, onları yetiştiren ve koruması gereken bizlerin üzerindeki sorumluluklara dair bir hatırlatma. Yarının Türkiye'sinde her biri ayrı ayrı katkı sağlayacak bu çocukları korumalı, fırsat eşitliği sağlamalıyız. Şimdinin çocuklarının geleceğin öğretmenleri, mühendisleri, doktorları, sanatçıları olacağını unutmamak gerekiyor. Sadece mesleki olarak değil, aynı zamanda ahlaklı, vicdanlı, yardımsever, empati yeteneği gelişmiş, saygılı - doğaya, insana , hayvana, bilime saygılı çocuklar yetiştirmemiz gerekiyor. Gelecekte duyduklarımız, şimdi söylediklerimizin karşılığı olacak. Her şeyden önce çocuğun yalnızca çocuk değil, bu toplumun önemli bir bireyi olduğunu kabul etmek kolaylaştıracak işimizi. Bu yüzden 23 Nisan sadece çocukların gösteri sergiledikleri bir etkinlik günü değil aynı zamanda yetişkinlerin sorumluluklarını hatırlamaları gerektiği bir gündür. Çünkü çocuklar, geleceğimizin teminatıdır. Onların sadece fiziksel değil, zihinsel, duygusal ve toplumsal gelişimlerine de katkıda bulunmak, onlara daha iyi bir dünya sunmak hepimizin görevi olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları