Bu yıl Türkiye'de Aile Yılı ilan edildi. Çocuk sahibi olacak bireyler için çeşitli desteklerin sağlanacağı duyuruldu. Yine de çocuk istemeyen pek çok kişi, nedenini sorduğunuzda şu cümleyi kuruyor: "Böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum."
Peki bu insanlar, neye dayanarak bu kararı veriyor olabilir? Gelin, o dünyaya yakından bakalım…
Gazze’de 52 çocuk yetersiz beslenmeden hayatını kaybetti
Gazze Sağlık Bakan Yardımcısı Yusuf Ebu er-Riş’in açıklamasına göre, savaşın yol açtığı yoksulluk ve abluka nedeniyle 52 çocuk, yetersiz beslenme sonucu hayatını kaybetti.
Ve bu trajedi, sadece Gazze’ye özgü değil; dünyanın farklı yerlerinde de benzer acılar yaşanıyor.
Ukrayna’da parkta oynarken ölen çocuklar
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’ün yaptığı yazılı açıklamaya göre, Ukrayna’da dokuz çocuk, çoğu parkta oynarken üzerlerine düşen askeri mühimmatın şarapnel parçalarıyla yaşamını yitirdi.
Çocuklar oyun oynarken ölmemeli ve böyle haberler sıradanlaşmamalı.
Teknoloji çağında çocuk büyütmek
Yapay zekâsız bir gün geçirmiyoruz. Evlerimizi robotlar temizliyor, işlerimizi algoritmalar yönetiyor.
Zamandan tasarruf sağlansa da bu gelişmelerin, özellikle çocuklar üzerindeki etkileri endişe verici boyutlara ulaştı.
Aşırı ekran maruziyeti, erken yaşta dijital bağımlılık, hareketsizlik, dikkat dağınıklığı, sosyal gelişim geriliği gibi sorunlar, pek çok ailenin mücadele ettiği başlıca problemler hâline geldi. Üstelik teknolojinin aile içindeki bağları zayıflatıp zayıflatmadığı hâlâ tartışılıyor.
Güvenilir gıdaya ulaşmanın zorlukları
Artık sebzeler bile ambalajlarla satılıyor. İşlenmiş gıdalar, tarım ilacı kalıntıları, GDO, katkı maddeleri gibi etkenler, çocuklar başta olmak üzere herkesin sağlığını tehdit ediyor. Gelecekte temiz ve güvenilir gıdaya erişimin daha da zorlaşacağına dair endişeler yaygınlaşıyor.
Çocuk sahibi olmak mantıklı bir karar mı?
Bunlar, çocuk sahibi olmayı sorgulayanların endişe ettiği sebeplerden yalnızca birkaçı. Kaynakların tükenmesi, savaşlar, iklim krizi, ekonomik belirsizlik, teknolojinin hakimiyeti gibi konular kolayca göz ardı edilebilecek türden değil.
Ama diğer yandan, dünya belki de hiçbir zaman “sorunsuz” bir yer olmadı. İspanyol Gribi, iki büyük dünya savaşı, nükleer tehditler, çocuk denek skandalları…
İnsanlık tüm bu karanlık dönemlerden geçti.
Ve yine de hayat devam etti.
Tüm bu acılara rağmen insan, umudunu kaybetmeden neslini devam ettirdi. Ve etmeye devam ediyor.
Bugün dünyaya gelen bir çocuk, belki de tüm bu acıların dinmesinde bir rol oynayacak.
Ya da kendi kuşağının karşılaşacağı yeni zorluklarla çetin bir mücadele verecek.
Bunu yalnızca zaman gösterecek. Siz ne düşünüyorsunuz? Böyle bir dünyaya çocuk getirmek hala mantıklı mı?