Hani Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırırdı? Hepimize ilkokulda öğretilen bu değil miydi? Ama doğa, hiçbirimizin hükmedebileceği bir araç değil. O isterse bizi bir çırpıda yok ediverir, isterse de dün tişörtle sahil kenarında gezen binlerce kişiyi, bugün montunu almadan evden uğurlamaz. İnsan bu hava değişimine hem seviniyor, hem üzülüyor, hem karşı koyamıyor, hem de hemen uyum sağlayamıyor. Bu yüzden olacak ki, son günlerdeki sıcak havalar ben dahil çevremdeki birçok kişiyi hasta etti. Peki, neden sıcak-soğuk değişimine hemen uyum sağlayamıyoruz?
Uzmanlara göre ani hava değişimleri, insan bünyesinin adaptasyon ve savunma mekanizmasını bozuyor. Bu da özellikle solunum yolu hastalıklarına neden olabiliyor. Bu yüzden havanın birden ısındığı veya birden soğuduğu günlerde birçok kişinin öksürüğünü duyabiliyoruz. Ayrıca, hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, burun ve boğazdaki mukoza zarlarını etkilediğinden virüs ve bakteriler buralara kolayca yerleşebiliyor. Ve hepimizin düştüğü o büyük hata: Sıcak havaya kanıp dışarı ince kıyafetlerle çıkmak! Sonrasında da üşütüp hasta oluyoruz.
Sıcak hava güzel de, ya sonrası?
Sıcak havada gezmek çok güzel. Sokaklar tıklım tıklım dolu. Gökyüzü pırıl pırıl. Canımız seyyar satıcılardan muhakkak bir şeyler çekiyor: Bardakta mısır ya da pamuk helva... Ama sonrası için tedbirli olmak, belki bazılarımızı bir hafta yataklara düşmekten kurtarabilir.
Hava değişimlerinin sadece vücudumuza da etkisi yok. Daha dün iyiyken bugün evden çıkmak istemeyen, kendini televizyon karşısına sabitleyen birçok kişi var. Çünkü özellikle soğuk havaya dönüşler daha depresif hissetmemize neden olabiliyor. Bahar depresyonu diye bir gerçek var. Güneş ışığı ile doğrudan bağlantılı bir depresyon bu. Güneş ışığının azalması serotonin seviyelerinin düşmesine neden oluyor ve bu yüzden de bazılarımız kendilerini son günlerde mutsuz hissedebiliyor.
Aman bunlara dikkat!
Ben ettim, siz etmeyin dostlar... Hava değişiminde bunlara lütfen dikkat edin:
Hava sıcak diye hırkalardan, ceketlerden hemen vazgeçmeyin; bir esinti hissederseniz hemen üstünüze geçiriverin.
Pandemide öğrendik, elleri yıkamak, hatta en az 20 saniye yıkamak çok önemli. Hijyeninizden ödün vermeyin.
Hava soğuyunca hemen kapalı alanlara doluşmayın; hastalıklar böyle yerlerde daha çok yayılıyor.
En önemlisi bağışıklık! Beslenmenize, hareketinize, vitamininize, stres seviyenize mutlaka dikkat edin.
Son olarak, doğayla zıtlaşmayın. Onu her zaman koruyun. Biz ona karşı ne kadar nazik olursak, o da bize karşı o kadar nazik olacaktır.