Tuğrul Emre Kaya

AK Parti Büyük Kongresi İzlenimlerim

Tuğrul Emre Kaya

Şimdi anladınız mı, 22 senedir nasıl seçim kazanılıyor, neden hiç yenilmiyor. İşte Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük sırrı ve son bitirici hamlesini 8.Büyük kongre ile yaptı. Artık ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır. Önce eski ekibinin diğer partilerle ittifak yapması ile muhalefeti bitirdi. Şimdi iyice işleri karışık. İmamoğlu, Yavaş ve Kılıçdaroğlu ayrı ayrı aday olarak çıkarsa kimse şaşırmasın. Çünkü o zeminide Erdoğan hazırladı.

Erdoğan’a 360 milletvekili lazım. Hem Anayasa için hem seçim dönemi için. O hesap ile değerlendirmek lazım kongre sürecini ve transferleri. AK Parti’nin 75 kişilik MKYK’sında 39 yeni isim yer aldı, 36 isim liste dışı kaldı. Bu MKYK’da yüzde 52 değişim anlamına geliyor. Kongreyi izleyen ve takip edenler beklenen değişimin gerçekleşmediği ve AK Parti Genel Merkez ekibinin, AK Parti teşkilatlarına ve yeniliğe karşı olduğunu söylese de, Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm eski ekibin ve tüm Türkiye’yi sarmış, kendine gelen haberleri engelleyen ve teşkilatları bitiren o eski dostları bitirdi. Daha önceki yazılarımda söylemiştim. Genel sekreter, teşkilat başkanı ve tanıtım medya başkanı acil değişmeli diye.

Diğer analizlere geçecek olursam, AK Parti Genel merkezi AK Parti’yi yendi. AK Parti’de klasik hale gelen, kaybettiren belediye başkanları listede. 
Sağ ve milliyetçiliğin merkezi haline geldi diyenlere şunu söylemek isterim: Dünyada yükselen bir milliyetçilik var. 3.Dünya savaşı çıkma olasılığının olduğu, ulus devletlerin kendini koruma refleksinin güçlendiği günlerden geçiyoruz. Böyle bir rasyonalitenin olduğu bir süreçte Ak Parti’nin daha milliyetçi bir vitrin oluşturması kadar normal ne olabilir? Diğer bir yandan Tecrübe ile dinamizmi buluşturmak adına, Efkan Ala ve Hayati Yazıcı gibi eski ve ağır topları tutmak istemesini tasvip etmesem de anlıyorum. Tecrübeden yararlanırken, yeni bir hamle ve atağa kalkmak gibi okuyorum bu süreci.

Zenginler kulübü ve çok güçlü bir ekonomik bir yönetim anlayışını önce İl yönetimlerinde görmeye başlamıştık ki büyük kongreyi görünce anladık. Holding temsilcileri, fabrikatörler ve büyük iş adamları yönetimlerde.

Bizim mahallenin abilerinin "Siyasi katılım" ile "Siyasi transfer" arasında fark var demelerine bakmayın. A partisinin oylarıyla, B partisine geçilmez. Seçimler zamanı geçersin sonra orada kullanırsın kişisel gücünü. Sonra parti içi de sıkıntı oluyor. Yeni gelenler bir süre sonra eskileri tasfiye etmeye, kendi adamlarını koymaya çalışıyor ve sonu hep kaos oluyor. Bunu en iyi Soylu yapmıştı. Kürşat Zorlu, Şeyh Sait olayında parti sözcüsü olarak Ensarioğlu’nu disipline verdiklerini açıklamıştı. Şimdi Zorlu da Ensarioğlu ’da AK Parti’de. Zorlu Genel Başkan Yardımcısı oldu. Ensarioğlu’da yeni kabinede Bakan olabilir. Seçim vakti yaklaştıkça, bir dahaki dönem aday gösterilmeyeceğini düşünen kimi CHP’liler bile AK Parti’ye geçerse şaşırmam.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede ısrarlı biçimde altını çizdiği husus AK Parti’nin kendi statükosuna hapsolmasının parti açısından büyük bir risk oluşturacağı vurgusudur. Kendi ekiplerini kurmaya çalışan, kendi hegemonyalarını yaratmaya çalışan o meşhur üçlü tasfiye oldu. Üstüne Özlem Zengin’den kurtuldu MKYK. Daha ne olsun? Bu değişim bile teşkilatlarda yüzleri güldürdü. Ama başka bir tehlike varki o da bu isimlerin Bakan olması. Genel Merkez ivme kazanırken, vefa diye Türkiye’nin ivme kaybetmesine Cumhurbaşkanı müsaade etmez diye düşünüyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları