Çok uzun yazıyorsun, direk verilecek mesajı ver diye aldığım çok sayıda eleştiri sonrası bugün giriş ve gelişmeyi atlayıp direk sonuca geçiyorum. Ülkemizin en temel sorunlarından biri olan liyakatsizlik sonucu ilerleme, gelişme ve kalkınmanın olması mümkün değil. O yüzden eli kulağında olan Bakanlar kurulu listesi hayati önem taşıyor. Bakan toto oynayanları sevmem, hele ki ortada birçok sahte Bakanlar kurulu listesi varken. Biraz Ankara kulisleri, birazda siyasi okuma ile aşağı yukarı değişecek Bakanlar kurulu ve MYK listesini sizler için analiz ettim.
İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında ciddi sıkıntılar var. O yüzden en zayıf halka Yılmaz Tunç gider. Osman Aşkın Bak ise dengeler politikası için o koltukta. Fakat o kadar çok taliplisi var ki koltuğunun, fazla duramaz artık o makamda. Külliyeden atama ve görevlendirmeler olmasa, yaptığı bürokrat atamaları ile maarif sistemi ölü doğan Yusuf Tekin fazla duramaz. Ne parti içinde ne de parti dışında sevenini görmediğim Özlem Zengin'in; kotası doldu, tahammül sınırlarında artık. Bu dönem olmayacaklar listesinde. En son, has adamı Rize İl Başkanının, herkesi aşağılayıcı tavırlar koyup aşağılamasından sonra, atadığı kadrolar sorgulanan Hayati Yazıcı bu dönem olmayacaklardan. Hamza Dağ ve Eyüp Kadir İnan ise yeni Kabinede Bakanlık bekleyen isimlerden. Berat Albayrak’ın geleceğini daha önce söylemiştim. Muhtemelen Enerji Bakanlığı görevine tekrar gelecek. Spor Bakanlığına sürpriz bir isim olan Hidayet Türkoğlu ismi çok anılıyor kulislerde. Turizm ve Tarım Bakanlarının gitmesi kesin gibi. Tarım Bakanlığına ise İzmirlilerin yakından tanıdığı, Çorum eski Milletvekili ve İzmir Koordinatörü Ahmet Sami Ceylan sürprizi var. En büyük sürpriz ise İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın kongreleri bitirdikten sonra MYK ya da Bakanlıklardan birinde görev alması.
Ankara siyasetinde havaların soğumaya başlaması ile durgun giden havalar, meltem rüzgarlarından sonra fırtınaya dönüşmeye hazırlanıyor. Ankara’dan İzmir’e dönüş yapacak olursak, daha önce gitmesi gereken ilçelerden bahsettiğim yazıyı okuyanlar bilir, o ilçelerin hepsinde değişim başladı. Kongre süreci bazı eski AK Partililerin ‘’kaos çıkacak, sıkıntılar olacak’’ demesine rağmen sükûnet ve huzur ortamında geçiyor. Henüz yönetim listelerini inceleyemediğim için analizi daha sonraya bıraktım.
Köşe yazılarımda üzerinde durduğum en büyük diğer konular ise; siyasetçilerin düsturlarının olması gerektiği, danışmanların iyi olmasının hayati önem taşıdığı ve siyaset biliminin faydaları. Kimseye zorla siyaset yaptırılmıyor. Eğer siyaset yapıyorsanız mutlaka bir metin yazarı ekibiniz olmalı. Konuşmadan önce düşünmek, düşünmeden önce analiz yapmak gerekir. Konuşmak için konuşur, kendine fazla güvenirsen siyasette harcanırsın. Zengin olmak ya da çok başarılı ticaret yapmak demek iyi bir siyasetçi olacağınız anlamına gelmez. Ya da ağzınızın iyi laf yapması, sokaklarda çok koşturmak siyasi bir makam sahibi olacağınızı göstermez. Siyasi bir harakiri ile siyasi hayatına veda eden Latif Aydemir istifası etti ve siyasi hayatına bağımsız olarak devam edecek. İstifa sürecine girmek istemiyorum. Burada 2 soru çıkıyor karşımıza; 1.’si : Konuşma metni hazırlamadan spontane konuşmak cesaretini neden gösterdi? Hazırlandıysa, konuşma metnini grup sözcüsü ile paylaştı mı? 2.’si: Siyasi referansı kimdir? Siyasette vefanın olmadığını ve tek hatanızda tüm siyasi dostlarınızın sırtını çevireceğini unutmayın. Bir gün önce Aydemir ile samimi pozları olup, ziyaret edenler bir anda sosyal medyada en çok eleştiren ve ihraç edeceğiz diyenler oldu.
NOT 1: Karabağlar ilçesinde meclis üyelerinin delege yazılmaması ve Karabağlar gibi ilçede 250 kişi ile seçim yapılması teşkilatın gem gardını düşürecek hem de çalışacak gönüllü bulamayacaklar.
NOT 2: Konak halen sessizliğini koruyor. Konak’ta artık Güzelyalı, Göztepe ve Alsancak odaklı siyaset yapılmalı ve ilçe binası ya Göztepe’ye ya da Alsancak semtine alınmalı.