Siyaset bir bilimdir, bu bilim matematik, istatistik ve veri içerir. Bu veriyi de psikoloji ve sosyoloji bilimiyle yorumlayıp ona göre strateji belirledikten sonra yol haritası çıkarmak gerekir. Başarısızlıktan ders çıkarılır ama başarısız insanlardan ancak ibret alınır. Metotlu olan başarır.Metot; iletişim ve sorun çözmede matematiksel formülün karşılığıdır. Delege seçimleri ve kongreleri bu bilim ışığında izlerken, diğer yandan sahanın nabzını tuttuk.Tuttuk ama elimizde kaldı.
Delege seçimleri bitti. İlçeler tek adaylarla çıkacak kongreye. İşin enteresan tarafı, başarısız ilçelerde rakip aday yok. Başarılı ilçelerde ise aday bolluğu var. Bu durum şunu ispat ediyor, başarı paylaşılamıyor ama başarısızlık ortada. Delege seçimleri, siyaset gömleğinin ilk düğmesi gibidir. İlk düğmeyi yanlış iliklersen, doğrusunu yapmak için ilk düğmeye kadar inersin. Bundan sonraki seçim, saha çalışması, teşkilat çalışmaları ve aday seçimleri hep yanlış gider.
Tecrübeli siyasetçiler, tecrübeleriyle bir yere gelmişlerdir. Fakat tecrübe ile geldikleri yerden tecrübe ile giderler. Siyasette sistemin kurulamadığı yönetimlerde ” başkana yakın olanlar" diye bir kavram oluşur. "O şunun adamı, bu bunun adamı" dediklerimiz, genelde güven temelli insanlar olduklarından, haliyle beceri yönleri ve birikimleri çok güçlü olmaz. Saha çalışmalarındaki tespitlerime göre; vatandaş ile ilişkilerde ve oy kazanmak için yapılan bu çalışmalarda en çok engelleyenlerin, eski düzeni özleyen, statükoya yapışıp kalmış, başkanla yakın olup ona haber götüren kişiler olduğu tecrübeyle sabittir. Genelde bu siyasetçiler; kaybeden belediye başkanları, ilçesinde en az oyu olan ilçe başkanları ve sahada karşılığı olmayan siyasetçilerdir.
30 İlçeyi değerlendirdik, bazı ilçelerde MHP ağırlığı olduğu için o ilçelerin istişare içerisinde çözmesi gerektiği için pas geçtik. Analizlerim şu şekilde:
Mahalle başkanına kadar değişmesi gereken çok oy kaybı olan ilçeler: Bayraklı, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Urla ve Bornova (Hem ilçe meclislerinde hem yönetimlerinde ciddi sıkıntı var. Oy kayıpları çok fazla)
Matematiksel olarak son 3 seçim ortalaması ile sınıfta kalan ve bahanesi ekonomi olamayan ilçeler: Buca, Balçova, Gaziemir, Narlıdere, Güzelbahçe, Karabağlar, Bayındır, Bergama, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Beydağ
Başarı oy artırmak ise oyunu artıran ilçeler: Karaburun, Torbalı, Menderes, Karşıyaka, Çiğli ve kazanan Menemen
Konak (Seçimi kendi adaylığına göre planlayan ve daha çok oy alacağı kesin olan Başdaş’a parantez açmak isterim: Eğer önümüzdeki dönem belediye başkan adayı yapacaklarsa ilçe başkanlığı devam etsin. Konak’a ve Başdaş’a da yazık etmesinler.)
Ey Gönül! Bir sürü dostlarının yanında elbet düşmanların da olacak ama imtihan ya bu, Onca düşmanın var iken seni dostun vuracak demiş Hz. Mevlâna. Ben de bu kadar başarısız ilçe varken; imtihan bu ya, oy artırmış ve seçimi kazanmış ilçeler değişecek diyorum.
DİKKAT DİKKAT: Sağlıkla Vurmak
Yıllardır siyaset yap, gönülleri fethet, sağlıkta devrim yap, 2 kişiden birinin oyunu kazan ama birileri gelip senin bütün kazanımlarını yerle bir etsin.
Sağlıkla geleni, sağlıkla götürmek için içten çalışmalar başlatan bürokratik, siyasetin bitmiş tükenmiş figüranları ve destekçisi ihale iş adamları devlet hastanelerinde öyle komplomatik işler yapıyorlar ki, bir taraftan partiyi, diğer taraftan devletinin itibarını zedelerlerken diğer yandan ceplerini dolduruyorlar. Dünya sevgisi ve maddiyat ön plana çıktığı ve insanlığın kaybedilme sürecine girildiği an el freni niteliğinde 2 ziyaret, insanın bu vahşi duygularına ket vurur. Biri mezarlık ziyareti diğer hastane ziyareti. Ama gelin görün ki, Başhekimin atanması, doğum günü, değiştirilmesi ve sağlık haftası dışında hiçbir AK Partili siyasetçiyi buralarda göremiyoruz. Acil de vatandaş ne sıkıntılar çekiyor, neden şikayetçi dinlemek yerine, muhtar ziyaretleri, bitmeyen kahvehane ziyaretleri ile günlerini dolduruyorlar.