Tuğrul Emre Kaya

Kabak Tadı Verdi

Tuğrul Emre Kaya

Hiçbir zaman anlaşılmadığını ve bunu sık sık ‘’yalnızım’’ diye dile getiren Recep Tayyip Erdoğan’ı, 22 sene olmasına rağmen daha izinden gidebilen ya da rakip olabilen bir siyasetçi göremedim.1994 Beyoğlu ve İstanbul seçimlerinin şifrelerini, kazanma formülünü kendi il ve ilçesinde uygulayamayan başkanlar, tombaladan çıkmış gibi emeksiz vekiller çok şeyleri götürdü bu partiden. Sadece partiden olsa yine iyi, ülkenin de son 10 senesini; kısır döngüler, projeler, ihaleler, liyakatsizlikle yediler.

Genel merkezde koltuğu sallanan yine bildik ve artık kabak tadı veren, eski usul siyaset yapmaya çalışanların istifasını bekledikçe ne tabanda ne de sahada artık karşılığı olmayan açıklamalar gelmekte. Mesela, AK Parti Genel Merkez Sekreteri Fatih Şahin attığı tweetinde, başörtülü olduğu için bir hâkim hakkında ret talebinde bulunulması, başörtülü kadınların birtakım tesisleri kullanımının engellenmesi, diş hekimliği fakültesi öğrencisi genç bir kadının başörtüsü nedeniyle bir kongreye katılmaktan menedilmesi gibi birkaç olaylar saydı. Sonunu ise pabuç bırakmayız diye bitirdi. Peki soruyorum pabuç nerede? Neden hukuki işlemler yapılmıyor? Ya da hukuki işlem yapılanlar neden çıkıyor? CMK ve Anayasa’da birçok değişiklik yapıldı. Hatta marjinal yasa 6284’ü bile eksik, hatalı çıkardınız. Neden 2024’te bile aynı haberleri duyuyoruz? Artık her seçime bu gibi olaylarla çıkmaktan, Hdp’yi terör örgütü gösterip, kapatmamanızdan bu millet sıkıldı. İma ile o fetöye hizmet ediyor bu pkk ya hizmet ediyor söylemleri yordu bu milleti. Kapat terör yuvalarını ve destekçilerini. Artık başka şeyler söylemek lazım azizim. Hukuk ve Adaleti anlamak ve analiz etmek için yeni bir fakülte, üniversite, enstitü kurmak lazım. Suçlu ise niye salıyorsun? Suçsuz ise neden tutukluyorsun?

Genel siyasete pek girmeden, yerel siyaset düzeyinde İzmir bakış açısıyla tümevarım bir analiz ile değerlendirme yapıp yazdığımı, artık beni okuyan okuyucularım anlamıştır. O yüzden İzmir siyasetinden örnekler vererek yazıma devam etmek istiyorum. Bu minvalde ilçe bazlı değerlendirmeler yapacak olursak, Karabağlar ve Konak siyasetinin en büyük problemi ana arterlerde çalışma yapamaması, proje geliştirememesi ve yönetimde buraları temsil edecek yönetim kurulu üyeleri bulamaması. Çünkü zihinlerde bu iki ilçede seçim kazanılamayacağı, seçmenin ikna edilemeyeceği algısı var. Tıpkı zamanında RP’de Beyoğlu’nda seçime girmeme kararı alındığı gibi. AK Parti Karabağlar ve Konak adaylarının tarihin en farklı oy oranı ile seçim kaybetmesi bu kısır döngü siyaseti takip etmesinden kaynaklandığı aşikâr.

Bir garip ilçede Bornova; İlçe Belediye Meclis toplantılarını analiz ile başladığım yazı dizimde Bornova ilçesini bir türlü geçip başka ilçelere bakamadım. En son meclis toplantısında; AK Parti Bornova Belediye Meclis Üyesi Musa Çevik’in, Homeros Vadisinin ismini değiştirme teklifini üzülerek ve eleştirerek hayretle karşıladım. Homeros, günümüze kadar ulaşan efsanevi yapıtları İlyada ve Odysseia ile tarihin ilk ve en önemli şairidir. En güçlü rivayetlere göre Bornova'da yaşamıştır. Bornova'da o kadar yapılacak işler var iken, muhalefet edilecek o kadar konu var iken, iki tarafıda geren, iki tarafında kabullenemeyeceği böylesine bir teklifi akıl tutulması olarak görüyorum.

Batılaşmaya, asimile olmaya sonuna kadar karşıyım fakat bu karşıtlık; Doğu ile Batının, İslam kültürü medeniyetleri ile birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Milattan öncelere kadar dayanan geniş bir coğrafyanın birleşiminden oluşan bu coğrafyada birçok turistin gelmesini sağlayan kültür zengini bir ülke olma gerçeğini gölgelememeli.

 Yıllarca Konak’ta siyaset yapmış AK Partili Konak Meclis üyelerinden, bir kez olsun Agora ve Havra Sokağının adını değiştirelim teklifi gelmedi. Ya onlar siyaseti bilmiyordu ya da siz çok biliyorsunuz. Fakat ne yazık ki üzülerek söylüyorum, daha önceki yazımda da hattrick yaparlar diye yazmıştım ve bu golle yine kendi kalesine hattrick yapan meclis üyeleri olarak tarihe adlarını yazdırdılar.

Savaşta; mağlubiyetler komutana, zaferler orduya mal olur. Burada da en büyük suç, AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekilinde. İlçelere hâkim olamıyorlar ve sanki herkes kendi kafasına göre hareket ediyormuş izlenimi veriyorlar. Siyaset bir oyunsa; bu oyunda, iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir eli iyi oynamaktır hüner. Ya bir yol bulacaksınız ya bir yol yapacaksınız ya da yoldan çekileceksiniz.

Ve okullar açıldı, 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı Eğitimciler, Öğrenciler ve Veliler için hayırlı olsun. Okullar açılmadan önce Milli Eğitim Bakanımızdan keşke şu talimatı tüm okullar alsaydı: Okul ve beslenme çantası alamayan, beslenme getiremeyecek, okul kıyafeti alamayacak çocuklarımızın acil tespit edilmesi ve 9 Eylül’e kadar tespitlerinin yapılıp, ihtiyaçların giderilmesi sağlanmalıdır. İşte o zaman Maarif sistem diyebilirim.


 

Yazarın Diğer Yazıları