Tuğrul Emre Kaya

Nerede İttihat Müslümanları

Tuğrul Emre Kaya

3. Dünya savaşı kaçınılmaz... Taraflar netleşmeye başladı. Ekonomik, sağlık, sosyal hayat, cinsellik ve kimlik problemleri derken her şeyi denediler. Şimdi kim ayakta kalırsa, yeni pazar bulma derdiyle fitil ateşlenmeye başladı. Şu an ki durum sadece kasım ABD seçimleri için bir deneme, reklam ve fragman. Afganistan, ırak, Suriye vs. derken Türkiye'yi denkleme katmadıklarını sanmak sadece poliyanacılık olur. 
 
İslâm Dünyasının hep beklediği hep hayalini kurduğu 2 şey vardır. Biri mehdinin gelişi diğeri ittihadı İslam. İttihadı İslam yani tüm İslam devletlerinin birlikte olup, mehdi ve mesihle birlikte İsevilerin dindar olan kesimleriyle birlikte yer yüzünde adalet sağlayıp dünyaya barış getireceği beklenir. Diğer dinlerde ise bu armegedon, büyük savaş olarak geçer. Gaybı Allah bilir, sebepler dairesinde, sebepler vücut bulursa, kün feye kün emri ile ol derse olur. Fakat hangi İslam devletleri, hangi liderler, hangi millet ile. Sessizlik, vurdumduymazlık, para, mal, mülk düşkünlüğü içerisinde olan kukla liderlerle bırakın ittifak yapmayı, insan hacet gidermeye gitmez.
 
İsrail'in tüm güveni de bu olsa gerek; dünyaya, BM’ye ve NATO’ya kafa tutabiliyor. Karşımızda, iç dünyalarında birbirlerinin kuyusunu kazmayan, faizi icat edip kendi milletine faiz kullandırmayan, hiçbir vatandaşını iflas ettirmeyen, zorda bırakmayan bir millet var. Allah çalışana verir kaide bu. Dinlerine sahip, din kurallarına göre hareket eden tek millet Yahudilerdir. Ama tek farkla sadece kendilerine. Başkasına yaşam şansı vermiyorlar. Bizde ise yüzlerce cemaat, tarikat, sivil toplum kuruluşları olmasına rağmen herkes ayrı telden çalıyor. Birçoğunun derdi fetö sonrası devlette kadrolaşmak. Dünyevi hırsları ve ikballeri peşinde koşan İslami gruplar kendi halinde ittifak sağlayamazken nasıl olacak ki İsrail'e kafa tutacak sorarım. İsmail Haniye’nin şehit edilmesi sonrası kaç İslam devleti kınadı? Instagram bile taziye mesajlarını tüm İslam coğrafyasına rağmen maddi kazancını hiçe sayarak, faşist bir şekilde kaldırdı.
 
İsrail’in haksız olduğunu bildiği halde, katliam ve soykırımı sürdürdüğü, işgalci olduğu, tüm Müslüman coğrafyasına savaş açmasına rağmen, göz göre göre destekleyen, ambargoyu ve maddi kazançlarını hiçe sayan ülkeler ve şirketler var iken savaşmak, yenmek zor. Bizim de öyle dostlarımız olmalı. Paulo Coelho Simyacı ‘da “Züccaciye dükkanını Hacca gitmek için açtım ama işler iyi gidince dükkanı bırakamadım." dediği gibi, bizdeki İslam davası ve şuuruda böyle. Malın kırkta biri zekât olarak hesaplanırken; muhasebeciler, mali müşavirler, hesap makineleri kullanır, bir Müslüman kardeşi borç istedi mi, nedeni sorulmadan kırk dereden su getirilir.
 
Dini sohbete gidip feyz alan ama yanındaki kardeşinin derdinden haberi olmayan, Müslüman kardeşi batar ve iflas ederse nasihat veren, vaaz eden klavye Müslümanları ile 2 çeşit cihat yapılır:
 1-Sosyal medyada hashtagli kınama operasyonu
2-Yürümekle yollar aşınmaz diyerekten meydanlara yürüme cihatı. Lüks arabalarla, çift aktarma otobüs ile gelen Müslümanları buluşturan bir miting olduğu için israil kahrolur!
 
Yahudi lobisi ve mason localarının en güçlü olduğu yer Milli Eğitimdir. Bunca Bakanın, bürokratın değişip eğitim sisteminin düzelmediği, münafık ve iki yüzlü müdür kadrosunun en çok olduğu yerde temizlik yapamadan olmaz bu işler. Seyyid Kutub’un ifadesiyle, "Bu savaş, çok yönlü bir savaştır. Emperyalist düşmanla savaşmadan önce, nefsi arzu ve isteklere karşı savaşmak gerekir."
 
Halimizi bir dörtlükle ifade edip, bu hamur çok su kaldırır, bu yazıda kimseyi memnun etmez diyerek yazımı sonlandırıyorum. Denize girmeden, tekne ile açılmadan ve mangalı yakmadan önce kınamayı, bir iki tweet atıp eleştirmeyi unutmayın, esenle kalın…
 
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe…
 

Yazarın Diğer Yazıları