Tuğrul Emre Kaya

Özgür Başkan

Tuğrul Emre Kaya

Seçim kurulunda görevliydim, seçim sonuçları gelmeye başlamış Torbalı’nın kaybettiği anlaşılmıştı. AK Parti cephesi şok içerisindeydi; nasıl olur da iktidar partisinin maddi, manevi arkasında olan bir ilçe kaybedilebilirdi? Yanımda MHP il ve ilçe başkanları vardı. Şöyle bir konuşmaya şahit oldum: Özgür Erman Çağlar ile kaybetmezdik. İşte o an ilk kez ismini duymuştum kendisinin. Sonralarında tanışmak ve dost olmak varmış kaderde. 

Peki kimdi bu Özgür Erman Çağlar? İlk başta herkesin İzmir Milletvekili Atilla Kaya'nın kayınbiraderi dese de 7'den 70'e parti ve görüş gözetmeksizin herkesin "Abi" ve "Başkan" dediği birisiydi. Kimin ihtiyacı olursa maddi ve manevi yanında olduğuna şahitliğim var. 

Bir ara benim de koordinatör olduğum Torbalı'da çok uyumlu çalıştığım, alt-üst demeden kardeşlik hukuku ile işlerin yürüdüğünü aynen yakin müşahede ettiğim mert bir siyasetçi.  

Belediye başkan adayı olmasını canı gönülden diledim, yeri geldi partiye rağmen yüksek sesle dile getirdim bunu. Tabi bedelini ödettiler o ayrı konu. Canları sağ olsun, hak var olsun biz bedel öderiz, ödedik, ödemeyede devam ediyoruz. 

Peki ne oldu sonra? Neden kaybetti? Nasıl o çarkın dişleri arasına sıkıştı, kumpaslara geldi? Cevabı uzun ama taktik ve strateji aynıydı. Böl, parçala, yut. Hasan Akbıyık grubu tasfiye oldu önce sonra Selman Günaydın grubu ile zıtlaştırıldılar. Sonra Selman Günaydın'ı yoldan çektiler. En sonunda eski Başkan Adnan Yaşar Görmez ekibi seçim zamanı öldürücü darbeyi vurdu ve desteğini çekerek kaybettirdi. 

İsmini zikrettiğim kişi ve taraflarının elbette kendilerine göre haklı sebepleri vardır. Ötekileştirme, meclis üyelikleri vs. gibi sebeplerden kızgınlardır, kızgınlardır. Her 3 tarafta sevdiğim dostlarım var, gönül koymasınlar. Fakat kaybeden taban oldu, yine seçmen hüsrana uğradı. İl yönetimi de yeni olduğu için koordinatör ve yetkili konusunda acemiler olunca iş rayından çıktı. 

Ayrılığı fitilleyen, fitneyi körükleyen ekip ise 30 ilçede olduğu gibi reklam ajanslarıyla yoluna baktı, parasını kazandı. Onlar için adayın önemi yoktu, onlar sadece itaat edecek, istenilen ajans ve reklam parasını verecek adaya bakıyorlardı ve öyle de oldu. Kazanan masa oldu kaybeden AK Parti. 

İşin en enteresan tarafı ise, herkesin kendisini daha AK Partili olduğu, daha fazla Reisçi olduğunu iddia etmesi. Siyasi partiler ve örgütlerde bir ve kesin kural vardır: Lidere itaat. Eğer partiniz birini vekil adayı, birini belediye başkanı adayı göstermiş ise, yapacağınız tek şey koşulsuz itaat ve çalışmak. Hesap seçimsiz dönemde olur. Seçim zamanı hesap sormanın adı İHANETDİR.

Eskiden ozanlar kapanışı adını geçirerek bir dörtlükle kapatırmış. Bizde ozan olacağız bu gidişle. 

Devran bu devran herkes yolunda, 
Tuğrul der ki serzenişlerin boşa, 
Olsaydı utanırlardı haya,
Böyle gelmiş böyle gider.
 

Yazarın Diğer Yazıları