Müzik severler, şöyle bir toplanalım. Günümüzde sık sık ‘Bağlama’, ‘Saz’ tartışması bitmek bilmiyor.
Hatta kursa giden bazı arkadaşlarım “Saz çalmayı öğreniyorum” diyerek sevincini paylaşırdı. Ben ise “Gitar öğreniyorum. Bu hafta ise solfejleri öğreniyorum” derdim.
Ama ‘saz’ ve ‘bağlama’ isimlerinin aynı enstrüman için kullanıldığını öğrendiğimde şaşırmıştım. Meğerse durum farklıymış.
Öncelikle ‘Bağlama’ konusunu ele almak isterim.
Dede Korkut’ta ‘kopuz’ ile geldi
Bağlama, Türk Halk Müziği’nde yaygın olarak kullanılan telli tezeneli bir çalgı aleti, enstrümanıdır. 9 telden oluşuyor ve kısa sap ile uzun sap şeklinde ikiye ayrılıyor. Kısa sapta 18 perde bulunuyor.
Gitarda ise bu perde sayısı 12’dir ve gitarın ise 6 teli bulunuyor. Ben, gitar dersi alırken tellerin kalın olmasıyla ellerimin parmak uçları nasırlaşmış, ‘pena’ isminin verildiği tellere vurma plastiği ile çalardım.
Bağlama ise ince ve yumuşak telli olduğundan parmak uçları nasır tutmazdı. Ama babam, ‘saz’ çalmamı isteyip, Türkü çığırmamı beklerdi.
Ben ise pop, metallica, dans tarzı müzik türlerini sevdiğimden, gitar dersi alma kararı aldım ve gitarımla müzik hayatına birkaç yıl emek verdim. Üniversitedeki bursumla 400 TL ile elektro gitar aldım, heyecanla eve gidip çalmaya başlamıştım. Babam bunu görüp kızmış, “Paramız yok, buna bu parayı neden verdin” diyerek elektro gitarımı götürüp geri vermişti ve müzik hayatım son bulmuştu.
Bağlama tarihine geçelim de “Araştırmadan, bilmeden” yazmış olmayayım.
Bağlama, tekne ve kütükten oyularak armut meyvesine benzeyen şekliyle hafızalarda kaldı. Parmak ile çalınan bağlama, tezene (plastik çalgı aleti-mızrap) ile de çalınıyor.
Bağlama, bizim de çocukken sık sık duyduğumuz ‘Kopuz’dan geliyor. Dede Korkut hikayelerinden esinlenen ‘Kopuz’, 1500 yıllık geçmişe sahiptir. Orta Asya’nın Türk boylarınca kullanılan Kopuz, gezginci Anadolu insanıyla dünyaya yayıldı, ince sesi dinleyenleri mest etti.
Bağlama olarak günümüze gelen Kopuz, Bağlama’dan farklı olmasındaki yapısı, teknesinin deriyle kaplı olması, perdesiz, iki veya üç telli, telleri at kılı, koyun ve kurt bağırsağından yapılmasıyla ayrılır.
Çeşitli evrimlerle değişen Bağlama, Türkmenler tarafından kutsal sayıldı.
Orta Asya ve Sibirya Türkleri tarafından halen kullanılan Bağlama, ilk olarak 18. Yüzyıldaki yazılan metinlerde rastlanıyor. Anadolu’ya adım atan Jean Benjamin de Laborde, bir seyahatnamesinde “Bağlamanın biçimi tıpkı Çöğürünki gibi ama ondan daha küçüktür” diyor.
Elimizde tuttuğumuz telli çalgılar; Cümbüş (Zeynel Abidin Cümbüş’ün icadı-1929), Bağlama, gitar, ud, uzun sap, kısa sap, divan sazı, aşık sazı, tambura, cura gibi aletlere ise ‘Saz’ deniyor.
Ama buna rağmen dil alışkanlığı olarak ‘Bağlama’ya hâlâ ‘Saz’ diyenler çok.
Bu da işin kolayına kaçmanın bir sebebi bence.
Bu sebeple de Yazar Yılmaz Özdil’in bir sözüyle bitirmek isterim:
“Anlayana davul zurna saz, anlamayana sazı soksan az.”