Yaren Dağhan

Helikopter Ebeveynler

Yaren Dağhan

Çoğumuzun belki de ilk kez duyduğu “helikopter ebeveyn” tanımlaması, 1969 yılında Psikolog Haim Ginott’ın, terapi sırasında bir çocuk danışanının ailesinden bahsederken “sürekli etrafımda helikopter gibiler” demesi üzerine ortaya çıkmıştır. Peki nedir bu helikopter ebeveynlik? Tipik olarak, çocuğunun her hareketine aşırı derecede dikkat eden, son derece endişeli ve normalin üzerinde denecek şekilde ilgili ebeveynler için kullanılan bir terimdir. Bu ebeveynler, çocukları kendisi için “en iyi” olduğunu düşündüğü şeyleri yapmaya yönlendirmeye çabalarlar. Çocuğuna karşı aşırı derecede kontrolcü davranma, çocuklarının sorunlarını çocuklarının yerine çözme ve hatta çocuklarının sorun yaşamaması için önceden uygun zemin hazırlama davranışları sergilerler. Devamlı olarak çocuğundan bahseder, çocuğunu kendisinden ayrı bir birey olarak görmezler. Çocuğunun bulunduğu ortamda çocuğundan bahsederken “yarın sınavımız var”, “karnımız ağrıyor” gibi cümleler kurarlar, onlar için çocuğunun karın ağrısını tek başına çekmesi bile mümkün değildir. Çocuğunun ödevi, çocuğunun sınavı, çocuğunun kursu… Helikopter ebeveynler için çocuk her şeyden önceliklidir ve sürekli çocukları ile ilgilenmekten kendi hayatını yaşayamazlar.

Helikopter ebeveynler “ben yaşayamadım, çocuğum yaşasın” mantığıyla hareket ederek; bizzat çocuk tarafından yapılması gereken işleri bile çocuklarının yerine yapmaya çalışırlar; çocuklarının okul çantalarını dahi hazırlayarak çocuğa hiçbir iş bırakmazlar. Her an adeta tetikte beklerler. Çocukların her işine dahil olurlar. Çocukları konusunda aşırı kaygılı oldukları için, çocuğun başarısı, ders notları, geleceği, mesleği ve yaşayacağı hayat sürekli onlar için bir dert kaynağıdır. Tüm bunlar çağımızın büyük bir sorunu olan helikopter ebeveynliğin belirtileridir. Yaşam şartları, eğitim sistemi, sınav sistemi, gelecek kaygısı gibi faktörler, çocukları için aşırı derecede endişe duyan, çocular üzerinde kontrol sağlamaya çalışan, mükemmeliyetçi ve müdahaleci ebeveynlerin ortaya çıkmasına neden olur.

Helikopter Ebeveynlerin Çocuklarında Görülen Sorunlar

Helikopter ebeveynlerin çocukları genellikle bir sorun karşısında yoğun kaygı yaşarlar. Ortada fizyolojik bir sorun olmamasına rağmen sürekli karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi şikayetlerde bulunurlar. Sorun çözme becerileri gelişmediği için arkadaşlarıyla herhangi bir sorun yaşadıklarında, bu sorunu kendi başına çözme insiyatifi oluşturmakta sorun yaşarlar. Kendilerine güvenip sorumluluk alma becerileri düşüktür bu nedenle risk almakta zorlanırlar. Anne-babadan ayrılmakta, kendi başına bir birey olmakta güçlük çekerler. Depresyon ve kaygı bozukluğu, öfke kontrol problemi, anksiyete, psikosomatik sorunlar, ebeveynleri ile sürekli uyumsuzluk ve çatışma yaşarlar. Yetişkinlik döneminde depresyona ve depresyon ilaçlarını kullanmaya yatkındırlar. Bağımlı kişilik geliştiren çocuklar benlik saygısında düşüş, kimlik gelişimi ve özgüven ile ilgili sorunlarla karşılaşırlar. Bu tutumla yetiştirilen çocuklar, yaşamlarının ileriki dönemlerinde yaşıtlarına göre daha fazla duygusal sorunlar yaşarlar. Bunların yanı sıra, ebeveynlerin sürekli hayatlarına dahil olduğu bu çocuklar ebeveyninden ayrılamama ve bundan kaynaklı olarak bağlanma sorunları, hayatları ile ilgili karar verememe ve seçim yapamama gibi sorunlar yaşar, ayrıca narsist bireyler de olabilirler.

Helikopter Ebeveynlikten Kaçının

Helikopter ebeveynlik çocukların sorun çözme becerisinin, sorumluluk bilincinin gelişmesini engelliyor. Bu şekilde büyüyen çocuklar ebeveynlerinden ayrı bir bilinç ve öz benlik oluşturamıyor. Sosyal iletişim becerileri zayıf kalıyor ve bu çocukların bir kısmı sürekli

ebeveynlerinden onay alma ihtiyacı hissederken bir kısmı da tam aksine her dedikleri olsun istiyor. Her dediği olsun isteyen çocuklar “karışmayın bana” gibi tepkiler gösterebiliyor. Bu ebeveynler, çocukları herhangi bir sorun yaşadığında, bu sorunu çocuğun yerine çözmemeli, çocuğa bu sorun karşısında nasıl bir yaklaşım sergileyeceğini sormalılar. Gerekirse çocuklarıyla karşılıklı oturup, beyin fırtınası yapmalılar.

Uzman Psikolog Yaren Dağhan [email protected]

Yazarın Diğer Yazıları