10 lirayla kurulan asırlık bando
Yeni İzmir Gazetesinden Şaha Çimen’in haberine göre, 1926'da döneminin 10 lirasıyla kurulan bando, tarihi geçmişiyle zamana...
Yeni İzmir Gazetesinden Şaha Çimen’in haberine göre, 1926’da döneminin 10 lirasıyla kurulan bando, tarihi geçmişiyle zamana meydan okumaya devam ediyor. Katıldığı ulusal ve uluslar arası festivallerle, oynadığı Kolonya Cumhuriyeti filmi ve Ege’nin Hamsisi dizisiyle de bu ününün üstüne ün katarak tanırlılığını artırdı.
1926’da Çeşme ziyaret sırasında zeybek oynayan Seferihisarlı Abdurrahim Koyuoğlu’nun oyununu çok beğenen Mustafa Kemal Atatürk’ün, 10 lira verip ‘Bunu gençlere öğretin, bando kurun’ demesi üzerine kurulan Seferihisar Atatürk Bandosu’nun hikayesini 25 yıl silahlı kuvvetlerde bando astsubayı olarak görev yapan ve 2012 yılından bu yana Seferihisar Bandosu’nun şefliğini üstlenen Fevzi Topuzoğlu anlatıyor.
2006’da emekli olup İzmir’e yerleşen ve müziğe sivil olarak devam eden Topuzoğlu, 1980 darbesiyle birlikte kapatılan bandonun tekrardan kuruluşunu ve Seferihisar bandosuyla yolunun nasıl kesiştiğini şöyle aktarıyor: “Ben İzmir’e yerleştikten sonra bandoculuğa sivil olarak devam ettim. Bir takım okullar ve çeşitli özel bandolarda çalıştıktan sonra 2012 yılında Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Atatürk Bandosu’nu tekrardan yaşatmak gibi bir düşüncesinin olduğunu anlattı bana. Bu görüşmemizden sonra yine 2012’nin Kasım ayında Seferihisar Atatürk Bandosu’nu yeniden kurduk”
Soyer ile yeniden
Seferihisar Bandosu’nun, Atatürk’ün direktifiyle kurulan bir bando olduğunu hatırlatan Seferihisar Atatürk Bando şefi Fevzi Topuzoğlu, bandonun ilk kuruluşunu şöyle anlatıyor: “1926’da Atatürk Çeşme’ye ziyarete geldiğinde içinizde zeybek oynayan var mı, diye soruyor. Seferihisarlı Necati Çınar da ben oynayabilirim paşam diyor. Güzel bir sunum yapıyor Atatürk’e. Atatürk çok beğeniyor Necati Çınar ’ın oyununu. Atatürk Necati Çınar’a ‘çocuk alın şu 10 lirayı ve Seferihisar’a bando kurun’ diyor. Bundan sonra Seferihisar’a yetkililerle konuştuktan sonra bando kuruluyor. 1934’te Atatürk tekrar Seferihisar’a ziyarete geldiğinde bu bando onu karşılıyor. Böylelikle şimdiki Seferihisar Bandosu Atatürk’ün kurduğu bando olarak kimlik kazanıyor. Bando 1926 yılından 1980 yıllarına kadar bu görevini sürdürüyor. Bu tarihten sonra yani 1980 yılında bando kapatılıyor. Tunç Soyer, 2012 yılında bandonun tekrardan kurulmasını gündeme getirene kadar kapalı kaldı. 2012 yılından tekrar kurulan Seferihisar bandosu o gündür bugündür aralıksız görev yapıyor.”
Seferihisar’daki hemen hemen her etkinlikte insanlara keyifli dakikalar yaşatan Seferihisar Atatürk Bandosu, aynı zamanda ulusal ve uluslar arası festivallere de yoğun bir şekilde davet almaya başlamış durumda. Özellikle festivallerin yoğun olduğu yaz dönemlerinde çok fazla davet almaktalar.
‘Karadağ’dan sözlü davet aldık’
Şu an için herhangi bir yurt dışı tecrübelerinin olmadığını ifade eden Fevzi Topuzlu, “ Edirne bizim kapımızı açtı. Orada Bando ve Ciğer festivali var. İlk katılımımız oraya oldu. Orası uluslararası bir festival olduğu için zaman içerisinde hem yerel hem de ulusal bandolarla tanışma imkânımız oldu. Bu da tabi bizim tanınmamıza ve zamanla davetler almamıza sebep oldu. Dediğim gibi henüz bir yurt dışı tecrübemiz olmadı ama Ekim ayında Karadağ’a gitmek gündemimiz var. Karadağ’dan sözlü olarak davet aldık” dedi.
Amatör ruh
Bandonun tamamen amatör kişilerden oluşması ve müziğe gönül vermiş insanların bir aradanlığıyla hayat bulduğunu ifade eden Seferihisar Atatürk Bando Şefi Fevzi Topuzlu, eğitimleri kendilerinin verdiğini şöyle anlatıyor: “ Eğitimi biz kendimiz veriyoruz. Bandoya gelenlerin büyük çoğunluğu amatör. Daha önce bir müzik deneyimi olmamış hatta geldiklerinde hocam biz sıfırız, müzikle hiç alakamız yok. Acaba yapar mıyız, gibi endişeleri taşıyabiliyorlar. Biz bu endişelerini giderebilmek için her türlü konuşmayı yapıyoruz. Zaman içerisinde zaten onlar da anlıyorlar. Müzikle ilgisi olanlar elbette var aramızda ama ile de müzikle ilgili olacak diye bir kaidemiz yok. Yeter ki istesinler. Şu anda da 20 ile 25 arasında değişen bir üyemiz var. Biz eğitmenler olarak da dört kişiyiz. Ben şeflik yapıyorum. Onun dışında bir klarnet bir trompet bir de vurmalı çalgılar konusunda eğitim veren başak bir hocamız var. Gelen öğrencilerimizi eğitmekte sorumluyuz”
HABER MERKEZİ