• Haberler
  • Genel
  • 15 bin TL ve üstü kira ödeyenler dikkat: Eğer aidat ödüyorsanız mutlaka okuyun

15 bin TL ve üstü kira ödeyenler dikkat: Eğer aidat ödüyorsanız mutlaka okuyun

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, kiracıların ödedikleri aidatlar ile ilgili önemli bir bilgilendirmede bulundu. Bir sitede kirasının üzerinde aidat ödeyen kiracıları uyaran Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç kirayı aşan aidat miktarını ev sahibinin ödemesi gerektiğini duyurdu.

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, kiracılara aidat konusunda uyarılarda bulunarak önemli bilgilendirme yaptı.

“EK BÜTÇE İLE KARARLAŞTIRILMASI”

Burada dikkat edilmesi gereken ilk konunun, "Yöneticilerin veya yönetim kurullarının aidat artışlarını mutlaka olağan veya olağanüstü genel kurulda yapacakları bütçe veya ek bütçe ile kararlaştırması" olduğunu vurgulayan Kiraz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yöneticiler genel kuruldan yetki almadan aidat artışı yapamaz. Aksi takdirde yapılan artışlara malikler itiraz edebilir. Fahiş aidat rakamı belirlenmesi halinde kat malikleri, toplam bağımsız bölüm sayısının üçte biri kadar imza toplayarak olağanüstü genel kurul talebinde bulunabilir ve aidatların genel kurulda görüşülerek indirilmesini talep edebilir.”

GERİ KALANINDAN EV SAHİBİ SORUMLUDUR

Kiraz, aidat rakamlarına ilişkin bir üst sınır veya artış konusunda azami bir oran bulunmadığını kaydederek, "Ancak dairede kiracı oturuyorsa bu kişi kira bedelinin üstündeki aidatı ödemekle yükümlü değildir. Kirayı aşan aidat miktarını mülk sahibi ödemek zorundadır. Örneğin bir sitede 15 bin lira ödeyen kiracı 20 bin lira olarak belirlenen aidatın 15 bin lirasından sorumludur." diye konuştu.

Ali Güvenç Kiraz, son yıllarda aidatlarla ilgili başta yüksek zam olmak üzere pek çok problemle karşılaştıklarını belirterek, bunların başında "Yöneticilerin genel kurul yapılmadan aidat artışı gerçekleştirmesinin" geldiğini söyledi.

Yöneticilerin bunu yapamayacağını ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Kiraz, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Aidat zamlarına ilişkin kararlar bahsettiğimiz gibi mutlaka olağan veya olağanüstü genel kurulda alınmalıdır. Lüks harcamaların aidatlara yansıtılması başka bir sorun. Yargıtay kararları ile de sabittir ki lüks harcamaları onları isteyen kat malikleri öder. Havuza çocuk kaydırağı, bahçeye çocuk parkı yapılması gibi yapılan işlerin masraflarına bunları istemeyen ve kullanmayan kat malikleri veya kiracılar katılmak zorunda değildir. Ancak 'havuzu kullanmıyorum' veya 'giriş kattayım asansörü kullanmıyorum' gibi konularda, buralar ortak alan olduğu için aynı durum geçerli değildir. Asansör veya havuz gibi ortak alanlara herkes katılmak zorundadır.”

Ali Güvenç Kiraz, site veya apartmanlarda kiracıların ödememesi gereken harcama kalemlerinin de onlardan talep edilmesinin karşılarına çıkan başka bir sorun olduğunu kaydederek, kiracıların sadece kullanım kaynaklı giderleri ödemekle yükümlü olduğunu söyledi.

Çalışan maaşı veya SGK primi, ortak ısınma ve aydınlatma gideri gibi kalemlere kiracıların katılmak zorunda olduğunu dile getiren Kiraz, "Ancak kullanım kaynaklı olmayan mesela işçinin özlük hakları, kıdem ihbar tazminatı veya asansör değişimi gibi demirbaş nitelikli değişimler, güçlendirme ve mantolama gibi esaslı tadilatların masrafları mal sahibi tarafından ödenmelidir." şeklinde konuştu.

“AİDATLARA YANSIMALIDIR”

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel de apartman ve site aidatlarında bazı hatalı uygulamalar yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:

“Kapıcı, yönetici, güvenlik, ısınma, su veya diğer giderlerde asgari ücret artışı veya enflasyon oranında bir artış zorunluluğu varmış gibi algı oluşmuştur. Böyle bir mecburiyet yoktur. Geçen yıl yapılan işletme projesi ve bütçe yeterli gelmiş ve mevcut hesaplanan giderler de artmayacak ise artışa gerek bulunmamaktadır. Örneğin personel sayısı azalmışsa, geçen seneki bütçedeki bazı tadilat, imalat veya işler olmayacaksa, bütçe düşebilir, bu da aidatlara yansımalıdır ancak maliyet artmışsa o oranda bütçe güncellemesi yapılmalıdır.”

Ali Yüksel, bu konudaki başka bir hatalı uygulamaya işaret ederek, şu bilgileri verdi:

“Malik ve kiracının sorumlu olduğu kısımların aidatın belirlendiği karar ve işletme projesinde açıkça yer almaması hatalı bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Buna aykırı uygulama mahkemece iptal edilebilecektir. Apartman ve site aidatlarında malik ve kiracıların durumunu ayırmak gerekiyor. Site ve apartmanlarda aidatları belirlerken yönetim planındaki ilkelere, burada hüküm yoksa Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. ve 32. maddelerindeki ilkelere göre tespit edilir. Ancak uygulamada yönetim ve maliklerin dikkatinden kaçan bir konu; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun aidat ve gider hükümleridir. Borçlar Kanunu 303, 313 ve 317. maddeleri dikkate alınmadan yapılan işletme projesi ve alınan genel kurul kararları iptal edilebilir. Malikler ana yapı ve bağımsız bölümün giderlerinden sorumludur. Ancak kiraya vermişse, kiralanan yerin yan giderleri kiracıya aittir.”

Yüksel, kiracının temizlik, ısınma, bakım, aydınlatma ve su gibi giderlerden sorumlu olduğunu, bu hükümleri dikkate almayan işletme projesinin mahkemece iptal edilebileceğini kaydederek, "Kira kontratlarına 'tüm aidat ve giderlerin kiracı tarafından ödeneceği' yazılsa da bu hüküm geçerli değildir. Kiracı ancak Kat Mülkiyeti Kanunu ve Borçlar Kanunu çerçevesinde 'bağımsız bölümü kullanırken gerekli olan işlem ve harcamaların gideri' olarak tanımlanabilecek giderlerden sorumludur. Demirbaş ve kalıcı tesisat gideri kiracıya yüklenemez." ifadelerini kullandı.

"TUTANAĞA İTİRAZ ŞERH OLARAK YAZDIRILMAZSA DAVA HAKKI DÜŞER"

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Yüksel, kira kontratlarında hangi giderin kiracıya ait olduğunun kanuna uygun olarak yazılması gerektiğini belirterek, diğer bir sorunun da merkezi sistemle ısınan sitelerde ortaya çıktığını söyledi.

Merkezi sistemle ısıtılan binalarda, dairelerde ısı ölçerin kullanılması gerektiğini, toplam harcanan ısının yüzde 70'inin bağımsız bölümlerden alınacağını, kalan kısmın ortak alanlar için hesaplanacağını anlatan Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kat malikleri kurulunun aidat belirleme kararına karşı, toplantıya katılan malik eğer karara katılmıyorsa, tutanağın altına itirazını şerh olarak yazdırmazsa dava hakkı düşecektir. Toplantıda olmayan malik ise kararı öğrendikten sonra 1 ay içinde dava açmalıdır. Kiracının aidata ilişkin itiraz ve dava hakkı bulunmamaktadır. Site ve apartman yöneticiliği meslek olarak tanımlanıp sertifikaya bağlanması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu işi yapan şirketlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bir sistemle izlenmesi, eğitilmesi ve denetlenmesi bu konularda vatandaşların mağdur olmasını engelleyecektir.”

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük de vatandaşların genelde aidatların yüksekliğinden şikayet ettiğini ancak kat malikleri toplantılarına katılmadığını belirterek, "Toplantılara genellikle aynı kişiler katılıyor, hep aynı kişiler görev alıyor ve bazen imza eksiklikleri bile sonradan tamamlatılıyor." dedi.

Kat maliklerinin toplantılara mutlaka katılması, yapılacak harcamaları sorgulaması ve oluşturulacak bütçeleri tartışması gerektiğini vurgulayan Küçük, "Katılmadığımız kararları, dava açma hakkı açısından şerh koyarak imzalamalıyız." şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme