15 Mayıs ekonomik enkaz devir günü olacak
İktisat Uzmanı ve Eski Bürokrat Mahfi Eğilmez kendi blogundaki 05 Mayıs 2023 tarihli son makalesinde 'Enkaz'...
İktisat Uzmanı ve Eski Bürokrat Mahfi Eğilmez kendi blogundaki 05 Mayıs 2023 tarihli son makalesinde “Enkaz” başlığı altında, Cumhur İttifakı seçimi kazanırsa ilk defa bir iktidarın kendisine enkaz bırakmış olacağını yazdı.
Mahfi Eğilmez yazısı şöyle:
Türkiye’yi seçim sonrası büyük enkaz bekliyor.
“Türkiye’de, her iktidar değişiminde, iktidara gelenlerim enkaz (çöküntü, yıkıntı) devraldığını söylemesi adetten olmuştur. Bu kısmen doğru bir söylemdir. Türk siyasetçisi, iktidar süresini uzatabilmek için eldeki imkânları har vurup harman savurarak, elde olmayan imkânları da borçlanıp popülist harcamalara başvurarak oylarını korumaya çalışır. Bunları yaparken de ekonomiyi enkaza döndürür. Şimdiye kadar hemen hep böyle oldu. Bu kez durum iki açıdan geçmiştekilerden daha farklı: İlk olarak bu kez ekonomik enkaz bütün öncekilerden çok daha ağır, ikinci olarak bu kez ortada ekonomik enkaza ek olarak sosyal ve siyasal bir enkaz da var. Bu enkaz, şimdiye kadar enkaz sandıklarımızın aslında pek de enkaz olmadığını gösteriyor. Deprem, enkazı iyice büyüttü ama deprem olmasaydı da ciddi bir enkaz olacaktı karşımızda.”
Tüm özgürlükler yitirilmiş durumda
“Elimizde hukukla ilgili hemen hemen hiçbir şey kalmamış durumda. Hukuk, büyük ağırlıkla ‘iktidar ne isterse o olur’ yaklaşımıyla yürür hale geldi. Eğitim, tam anlamıyla bir facianın içine gömülmüş görünüyor. İlkokuldan üniversiteye kadar son derecede düşük kalitede bir eğitim söz konusu. Üniversite sayısını artırıp girişi kolaylaştırmanın sonucu olarak üniversite bitirip de ne okuduğunu bilmeyen binlerce insan yetiştirdik. Özgürlükler kısıtlı, basın özgürlüğü, bilim özgürlüğü, gösteri özgürlüğü yitirilmiş durumda. Demokrasinin özünü oluşturan güçler ayrılığı hiçbir şekilde çalışmıyor hatta tam tersine güçler birliğine dönüşmüş görünüyor. Toplum, hemen her alanda uzlaşma zeminini kaybetmiş durumda, her tartışma ya kavgayla ya hakaretle sonuçlanıyor. İsraf, yolsuzluk artık hesaplanamayacak boyutlara yükselmiş bulunuyor.
Türkiye, dış politikada dünyadan tamamen soyutlanmış duruyor. Rusya ve Körfez ülkeleriyle çıkar ilişkilerine dayalı bir sözde dostluk dışında dostumuz yok. Yöneticilerinin anayasaya uymamakla iftihar ettiği bir ülkede iyi niyetli bir azınlığın dışında yasalara uyan kalmadı. Türkiye, uluslararası endekslerde bütün alanlarda geriye gidiyor.”
Bütçe açığı 1,5 trilyon liraya çıkacak
“Bu yılın bütçe açığının 659 milyar lira ile rekor kıracağı tahmin ediliyordu. Depremin kabaca 100 milyar dolarlık direkt maliyeti olacağını ve bu maliyetin üç yıla yayılacağını düşünürsek bu yıla 30 milyar dolar (bugünkü kurla 600 milyar lira) düşer. Buna, vaat edilen ödemeler, seçim harcamaları, kur korumalı mevduatın getireceği büyük yükler ve kamu borçlanması artışı dolayısıyla faiz ödemelerinde ortaya çıkacak artış da eklenirse kabaca 900 milyar lira ek harcama geleceğini tahmin edebiliriz. Gelir tarafında hiçbir düşüş olmasa bile bütçe açığı 1,5 trilyon liraya çıkacak gibi görünüyor.
Bütçe açığının böylesine artacağı bir ortamda, faizin de enflasyona göre düşük tutulmaya devam edilmesi halinde baz etkisiyle düşmeye başlamış olan enflasyonun yeniden artışa geçmesi ve yılı yüzde 50 dolayında tamamlaması hiç şaşırtıcı olmayacak.”
Pek çok kişi durumun iyi olduğunu sanıyor.
“Siyasal iktidar, çeşitli hamlelerle bu feci enkazı seçime kadar gizlemeyi başardı. Pek çok kişi durumun iyi olduğunu sanıyor. Eğer iktidar el değiştirirse yeni gelenler bu feci tabloyu devralacak. Ve eğer bu durumu halka anlatmayı başaramazlarsa enkazı onların yarattığı sanılacak. Eğer iktidar değişmezse, tarihimizde ilk kez bir siyasal iktidar kendi kendisine büyük bir enkaz devretmiş olacak.”
Haber Merkezi (MM)