18. yüzyıla ait ahşap gemi bulundu

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz...

18. yüzyıla ait ahşap gemi bulundu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünden bilim insanlarınca yürütülen araştırmalarda Muğla’nın Datça ilçesindeki Kızlan mevkisinde su altı arkeolojisi açısından uluslararası öneme sahip buluntulara ulaşıldı

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile başlatılan Kızlan Osmanlı Dönemi Batığı su altı kazısında, 18. yüzyıla ait şimşir tarak ve Çin porseleni gibi değerli eşyalar bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da 2021’de dalış yaptığı bölgedeki Osmanlı Dönemi batığında yıl boyu sürdürülen araştırmalarda iki büyük bakır kazan, tepsiler, kepçeler, seramik çömlekler, mutfak kapları, tahta kaşıklar, yelken sistemine ait büyük makaralar, halat rodalarının yanı sıra tüfek, tabanca, kılıç gibi silahlar ile bunların mermileri bulundu. “Mavi Miras Projesi” altyapısı ile gerçekleştirilen çalışmalardaki ilgi çekici buluntular arasında üst sosyoekonomik grubun kullandığı tahmin edilen şimşir tarak ile Çin porseleni gibi değerli eşyalara da rastlandı. DEÜ Sualtı Kültür Mirası ve Denizcilik Tarihi Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Harun Özdaş başkanlığında ve Dr. Öğretim Üyesi Nilhan Kızıldağ başkan yardımcılığındaki uzman ekip, 18. yüzyıla ait ahşap geminin 30 metre boyunda ve 7 metre genişliğinde olduğunu tespit etti. Geminin bir mücadele sonrasında kıyıya sürüklenerek karaya oturduğu ve bordasına doğru yan yattığı tahmin ediliyor.
ÖZDAŞ: KOLYE UÇLARI İLE KARŞILAŞTIK
Doç. Dr. Harun Özdaş, batıktan çıkarılan eserlerin Bodrum Müzesine teslim edildiğini, tüm buluntuların çıkarılarak sergilenmesini hedeflediklerini söyledi. Özdaş, geminin kimliğini ortaya çıkarmak ve batma nedenini tespit etmek için çalışmalarını sürdürdüklerini işaret ederek “Açıkçası gemi hala gizemini koruyor. Yani kimliğini, ismini bulamadık. Gemiyi 18. yüzyıla tarihledik. O dönemde batmış bir Venedik gemisi olabilir. Şu an elimizdeki veriler kimliği konusunda çok net bir şey söylemiyor ama muhtemelen Osmanlı diyelim. Kütahya porselenleri, Saraçhane pipoları var çok miktarda. Bunlar bize İstanbul’u adres gösteriyor. Onun dışındaysa Çin Ming Hanedanlığı dönemine ait porselenler, İtalyan başka seramik türleri, madalyon uçları, kolye uçları ile karşılaştık.” dedi. Batıkta bu yıl pruva ve pupa kısımlarını ortaya çıkarmak için çalıştıklarını aktaran Özdaş şöyle bilgi verdi: “Geminin baş kısmında 2 metre kadar derinliğe indik. Çok sayıda askeri mühimmata rastladık. Askeri mühimmat derken ilk defa 18. yüzyıla ait tabanca bulduk. Çakmak taşlı tabancalardan, tüfekler, kılıçlar, yaklaşık 500-600 tüfek mermisi kurşunu, o dönemde humbara olarak bilinen el bombaları… Bütün bu buluntular bize geminin aslında askeri bir kimliğinin olduğu gösteriyor. Fakat o dönemde hem askeri hem de ticari gemilerde de bu tür mühimmata rastlamak mümkün. O yüzden soru işareti devam ediyor.” Özdaş, geminin baş kısmındaki buluntuların daha çok askeri mühimmat olduğunu belirterek pruva kısmında ise mutfak eşyalarının olduğunu kaydetti. AA

 

Bakmadan Geçme